"lastiği" - Traduction Turc en Arabe

    • الإطار
        
    • إطار
        
    • إطارات
        
    • الإطارات
        
    • المطاط
        
    • الاطارات
        
    • الاطار
        
    • اطار
        
    • عجلات
        
    • المطاطية
        
    • عجلاته
        
    • اطارات
        
    • الربطة
        
    • وإطار
        
    • عجلته
        
    O kirli lastiği havuzdan çıkar, yoksa cidden tepemi attıracaksın! Open Subtitles والآن أخرج ذلك الإطار القذر مِن المسبح أو سأغضب حقّاً.
    Öğretmeni öldürmüşler, eşlik etmemiz doğru olur, bu arada ben de lastiği değiştiririm. Open Subtitles لقد قتل المعلم ومن الآئق المشي في جنازته وإثناء ذلك سأغير الإطار
    Arabamın lastiği patladı. Open Subtitles كان عندي بعض المشكل بسيارتي. إطار مثقوب.
    Bisiklet lastiği için kauçuk, otomobil lastiği için kauçuk, zeplinler için kauçuk. TED المطاط من أجل إطارات الدراجات وإطارات السيارات والمناطيد.
    Garajımda tam 6 tane kar lastiği var ama ben karda araba kullanmıyorum bile. Open Subtitles لدي ست مجموعات من الإطارات المخصصة للثلج مكومة في المرآب وأنا حتى لا أقود في الثليج
    Tamponu, lastiği, kapıları, hepsi de yalvarmış olmalı. Open Subtitles الاكصدام,الاطارات,الابواب لابد انها كانت كلها تطلب الرحمه اسف ابى المحترم.
    ...yedek lastiği çıkarır. Demek yedek lastik. Open Subtitles ـ يجلبون الإطار الأحتياطي ـ إطار إحتياطي
    Uzatmayalım, ki asıl rezalet burası, sonunda yedek lastiği çıkardım ama sarkık, büzüşmüş bir şeyle karşılaştım. Open Subtitles أنها فوضى طبيعية تمامًا، أخيرًا حضرت الإطار الإحتياطي فقط لرؤية إنثناءه.
    Tanrım! lastiği bırakıp sesizce gitmem gerekirdi. Open Subtitles يا إلهي، كان عليّ ترك الإطار عند الباب والرحيل بهدوء.
    Bizimkinin lastiği patlak senin araban da zaten bir kazaya karıştı. Open Subtitles سيارتنا لديها ثقب في الإطار وسيارتك تعرضت لحادث أيضًا.
    Hayır aşkım, eminim başkan da dahil hepimiz ne kadar zeki olduğun konusunda hemfikiriz ama patlak lastiği takman aptalca birşey. Open Subtitles كلا يا حبيبي، أظن أننا جميعًا نتفقوبمافي ذلكالرئيس.. بأنك رجل ذكي جدًا لكنك غبيًا في وضع إطار إحتياطي مثقوب.
    Motorunun lastiği patlamış, o da Quake gelmiş. Open Subtitles حدث خلل في إطار دراجته النارية ، في الشارع الأيمن للحانة
    lastiği 53 santimlik fazla araba yoktur. Open Subtitles ليس ذلك العديد من السيارات ارتداء إطارات 21 بوصة.
    Dört lastik alırsan, bir yedek lastiği bedavaya veririm. Open Subtitles إذا قمت بشراء أربعة إطارات سوف أعطيك إطار إحتياطى
    Millet kullanma kılavuzuna bakalım ve lastiği değiştirelim. Open Subtitles حسناً , يا رفاق, أعتقد أنكم ستغيرون الإطارات
    İtalyanların lastiği icad ettikleri gün gibi. Open Subtitles مثل اليوم الذي اكتشف فيه الإيطاليون المطاط
    Öteki şüpheli ise, iki farklı marka lastiği olan bir aracı kullanıyor. Open Subtitles المشتبه الاخر كان يقود السيارة بنوعين مختلفين من الاطارات
    Bu Binbaşı Julius'ın arabasının sağ arka lastiği. Open Subtitles انه الاطار الايسـر الامامي لسـيارة جيوليوس
    En son patlayan lastiği tamir edilirken sigara içmeye giderken görülmüş. Open Subtitles اخر مرة شوهدت فيها عندما خرجت لتدخن سيجارة عندما كان يتم اصلاح اطار مثقوب عندها
    Çelik ızgara üzerinde araba lastiği olabilir, belki de bir köprü. Open Subtitles يمكن أن تكون عجلات سيارة على شبكة فولاذية ربما يكون جسراً
    Çünkü ne zaman biri yemekten bahsetse bileğindeki o lastiği çekiştirmeye başlıyor. Open Subtitles لأنه كلما ذكر أحدهم الأمر, يبدأ بنهش تلك الربطة المطاطية حول معصمه
    Dört lastiği de. Open Subtitles الأربعة عجلاته.
    Bahse girerim çiftlik evinin dışındaki bisiklet lastiği izleriyle öldürüldüğü gece Kim'in evinin arkasındaki lastik izleri eşleşecektir. Open Subtitles وأنا على استعداد للمراهنة على أن اثار الإطارات خارج المزرعة سوف تطابق تماما اثار اطارات الدراجة الموجودة خلف منزل كيم
    lastiği patlak bir kaçış aracıyla banka soygunu yapılmaz. Open Subtitles لا يمكنك سرقة مصرف وإطار مركبتك مثقوب
    Şüphelinin bir lastiği patlat. Open Subtitles المشتبة تعرض إلى خلل في أطارات عجلته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus