Ama muhtemelen tahmin edemeyeceğiniz şey en çok para kazanan ikinci oyuncu Lawrance Taylor sayesinde sol iç olduğudur. | Open Subtitles | وماقد لا تعرفونهانه فيكثير منالاحيان ثاني لاعب اعلى اجرا و ذلك بفضل لورنس تايلور هو لاعب توقيف الخصم الايسر |
RISD’de Edna Lawrance Doğa Laboratuarı adında muhteşem bir tesisimiz var. İçinde yaklaşık 80.000 kadar hayvan, kemik, mineral ve bitki numuneleri barındırıyor. | TED | في RISD ، نحن لدينا منشأه مذهله اسمها مختبر ادنا لورنس الطبيعي . لديه 80,000 عينات من الحيوانات ، والعظام ، النباتات والمعادن |
Orada kimsenin olduğuna dair bir kanıt yoktu ve Lawrance hapse girdi. | Open Subtitles | لم يوجد دليل على تواجد شخص آخر هناك، وذهب (لورنس) إلى السجن. |
Oluyor böyle şeyler. Google'a Martin Lawrance "tutuklandı", "koşudayken" yazın. | Open Subtitles | (قوقل مارتن لورينس) فقط اعطاني لفت نظر و تنبيه |
Başka türlü zavallı Ben'i Dr. Lawrance'i aramaya göndermezdin, değil mi? | Open Subtitles | للبحث عن د. (لورينس)، اليس كذلك ؟ |
Burası ilk kez *Arabistanlı Lawrance tarafından haritaya aktarılan çöl. | Open Subtitles | و هذه الصحراء أول من رسم خريطتها كان لورانس العرب |
Benim işlerim artacak ve kızlarımı Swarthmore, Sarah Lawrance gibi sanat okullarına gönderebileceğim. | Open Subtitles | فينجح عملي وأرسل بناتي إلىكليةعلومإنسانيةصغيرة.. مثل كلية (سوارثمور) أو ربما (سارا لورنس) |
Lawrance mümkün olan her şekilde size yardım etmemi istedi. | Open Subtitles | أخبرني "لورنس" بأن اتعاون معك بأي شكل |
Black Hind'den Kaptan Lawrance ve Bay Harrison. | Open Subtitles | القبطان (لورنس) من (الهند السوداء) و السيد (هاريسون) |
Merhaba Criss, Dr. Lawrance Hayes'le birlikteyim. | Open Subtitles | مرحباً (كريس) أنا برفقة الدكتور (لورنس هايس) |
-Tabii Lawrance. | Open Subtitles | -بالتأكيد يا "لورنس". |
Hayır, ben Sarah Lawrance'da okudum. | Open Subtitles | (لا، درست في (ساره لورنس |
Selam. Lawrance... | Open Subtitles | أهلا ، (لورنس) ـ |
Bu "Arabistanlı Lawrance" filminin yeniden düzenlenip tekrar yayınlandığı yıldı. | TED | وكانت تلك السنة التي استرجعوا فيها وأعادوا إنتاج "لورانس العرب." |
Lawrance'ın bu filmde yaptığı her şey onun dünyadaki yerini anlama çabasıydı. | TED | كل ما قام به لورانس في الفيلم كان محاولة منه لمعرفة مكانه في العالم. |
Çoğu siyahi insan gibi benim ailemde de hikâyeler var, büyük büyük büyükbabam Lawrance Ware ile ilgili. | TED | في عائلتي، يوجد تراث شعبيّ كأغلب العائلات السود، عن جد جد جدي لورانس واير. |