"lenslerinin" - Traduction Turc en Arabe

    • عدسات
        
    • العدسات
        
    Katarakt hastalığı körlüğe neden oldu, ve lenslerinin sislenmesi yüksek derecede dağ ışığı yüzünden dahada şiddetlendi. Open Subtitles العمى لديها حصل نتيجة إعتام عدسة العين إضباب عدسات عينها إستشرى نتيجة أشعة الشمس الجبلية القوية
    Kamera lenslerinin, yüksek kırılım için, bir yüzleri bombeli, diğer yüzleri düzdür. Open Subtitles عدسات آلةِ تصوير لَها جانبُ واحد الذي مستديرُ و جانب واحد الذي مستويُ لa دليل refractive عالي.
    Buna mecburdular ve her parlamento toplantısında çeşitli kesimlerden şikayetler alıyorum, deniz duvarları oluşturmak ve taze su merceği hakkında neler yapabileceğimizi görmek için yardım istiyorlar çünkü zarar görüyor. Ve adaları ziyaret ettiğimde, gıda ürünlerinin kaybı ile, su lenslerinin kirlenmesi ile mücadele etmeye çalışanları görüyorum. Bu toplulukların 5-10 yıl içinde yerlerini terk etmek zorunda kalabileceklerini görüyorum. TED كان عليهم الرحيل، وفي كل جلسة برلمانية، أتلقى شكاوى من مختلف المجتمعات تطلب المساعدة لبناء أسوار بحرية، وللنظر فيما يمكن القيام به حول عدسات المياه العذبة فوضعيتها تتدهور، وخلال تنقلي بين الجزر المختلفة، أعاين وضعية مجتمعات عليها الآن التعامل مع خسارة محاصيلها الزراعية، وتداخل مياه العدسات بمياه البحر، وقد أكون شاهداً على رحيل تلك المجتمعات، لأنه يجب عليها الانتقال من أرضها، من 5 إلى 10 أعوام.
    Polarize lenslerinin ne kadar harika olduğundan bahsedip duruyor. Open Subtitles لا أستطيع التوقف عن الكلام كيف هي رائعة هذه العدسات المستقطبة.
    Anlaşılan lenslerinin birini kurbanımızı soyarken kaybetmişsin. Open Subtitles تبين لك فقدت واحدا من العدسات الخاصة بك على موقعنا على الضحية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus