Bir bekleme listesi vardı,beni buraya getirmek için bir çok kişiyi atlamak zorunda kaldı. | Open Subtitles | كما واقع الأمر كان. كان هناك قائمة انتظار، وكان عليه أن يسحب الكثير من السلاسل ليضعني هنا. |
Evet, irtibatların ve başımız belaya girerse ulaşabileceğimiz Beşinci Kol üyelerinin listesi vardı. | Open Subtitles | نعم، كان هناك قائمة اتصالات لأفراد الرتل الخامس لنتصل بهم إن وقعنا في ورطة |
Bunu istiyordum ama bekleme listesi vardı. | Open Subtitles | أريد أن أقتنيه , لكن هناك قائمة انتظار |
Hatırlamıyorum. Oh, bizde uzun bir fikir listesi vardı. Belki benimdi. | Open Subtitles | لا أتذكر ,لكن كان لدينا قائمة مليئة بالأفكار ربما كنت أنا. |
Ekip listesi vardı bizde. Orada bir adam vardı. Set fotoğrafçısı. | Open Subtitles | كان لدينا قائمة بالعاملين من ضمنهم مصور في الموقع |
George Leonard'la konuştum ve senin için büyük bir listesi vardı. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع (جورج) و هناك قائمة كاملة بالتوصيات من أجلك |
Bunun için bir bekleme listesi vardı. İşlerimiz çok açılacak. | Open Subtitles | هناك قائمة بهم سينفنعنا هذا |
Yerlerin ve müzelerin listesi vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدينا قائمة بالخرائط والمتاحف |