| Sırf eğlencesine de bunu Londra'nın merkezinde bulunan ve şu anda çok çirkin görünen bir trafik çemberi için önerdik. | TED | وقد اقترحنا القيام بهذا . لدوار في وسط لندن وهو اليوم واضحٌ للعيان |
| Londra'nın merkezinde, olağanüstü bir olay yaşanıyor. | Open Subtitles | أحداثٌ خارقة تقع هنا فى وسط لندن |
| Londra'nın merkezinde küçük bir yeri gözüme kestirdim. | Open Subtitles | لقد وجدت منزلاً صغيراً في وسط لندن |
| Aldığımız habere göre, Bay Jagdeshwar Metla güpegündüz Londra'nın merkezinde intihar bombacısı tarafından katledildi. | Open Subtitles | أكد مكتب أخبارنا أنباء أن السيد حقدشوار متلا... ..تم اغتياله في ما يبدوا... ...عمليه انتحاريه في وسط لندن. |
| Londra'nın merkezinde büyük bir patlama oldu. | Open Subtitles | حدث انفجاراً ضخم في وسط لندن... |
| İlk günümüzde Londra'nın merkezinde hemen Piccadilly Circus'un oradaydık. | Open Subtitles | كنّا في يومنا الأول وسط (لندن) قرب ميدان (بيكاديللي). |
| Bir uyuşturucu satıcısının eski karısıyım, Londra'nın merkezinde mülküm var ve son kez söylüyorum John, sizin bakıcınız değilim! | Open Subtitles | أنا أرملة تاجر مخدرات (أنا أملك عقارات في وسط (لندن (وللمرة الأخيرة، يا (جون أنا لست مديرة منزلك |
| Londra'nın merkezinde toplanmaya başladılar. | Open Subtitles | ممّا أوقف الحركة فى وسط (لندن) تماما |