Mutsuz bir müşteriden kurtularak bir diğerini memnun edeceğim. | Open Subtitles | سأتخلص من زبون غير راض عن العمل وسأرضى زبون آخر فى نفس الوقت |
Her müşteriden iyi malzeme çıkmaz. | Open Subtitles | حقاً ؟ ليس كل زبون احصل عليه يعطيني مادة جيدة |
Bayan Sharma, tek bir müşteriden bahsetmenize gerek yok. | Open Subtitles | سيدة شارما أنت لا تحتاجين الى ان تشيري الى زبون معين |
Takım çalışması, daha çok müşteriden yumruk yemeye uyum sağlama yeteneği ile ilgilidir. | TED | جزء كبير من تنفيذ الفريق يعتمد علي قدرته علي التكييف لتلقيه لكمة في الوجه من الزبون |
Samir geldiğinde müşteriden özür dileyip yeni bir elbise alması için hasarı karşılayacağını söyledi. | Open Subtitles | عندما أتى قام بالاعتذار من الزبونة ووافق على أن يدفع عن الضرر الذي حصل. |
Ama ona yakında ilgileneceği özel bir müşteriden söz etmiş. | Open Subtitles | لكنّه لمّح إلى زبون خاص كان سيتولى أمره قريبا. |
Bir müşteriden öbürüne gidiyor arkadaşın Frescia'dan onun arkadaşı McKussic'e ve kim bilir kime? | Open Subtitles | هى تنتـقل من زبون إلـى أخــر ... تنتقل من صديقك نيك فريسيا ثم بعد إلى ... صديقه دايل ماكيوزيك ثم إلـى ...من يعرف ؟ |
Her müşteriden sonra, ...ağzını su ile çalkala ve bir kaç damla gargara kullan. | Open Subtitles | ...بعد كل زبون أغسلي فمك بالماء وبعض القطرات من غسول الفم |
Ödünç alındığını hiçbir zaman anlamayacak bir müşteriden ödünç aldım. | Open Subtitles | من زبون لن يعرف أبدا أنه تمت استعارته |
Hoşuma gitmedi. Güzel, zaten senin işin olayların eksi taraflarını görmek ama Senatör Boxbaum değerli bir müşteriden daha fazlası. | Open Subtitles | ,(جيد, إنه واجبك ألا تحبه, السيد (دومينيك لكن السيناتور (بوكسبوم) أكثر من مجرد زبون قدير |
Bir müşteriden oraya Whole Foods mağazası açılacağını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت زبون يقول أن متاجر (غداء كامل) سوف تفتح هناك. |
Ama bütün yaz tüm komşuların çimenleri kesip karşılığında para kazandığım için, bir müşteriden kazanılan sürekli gelirin mükemmel olduğunu fark ettim. Bu müşteriyi bir kez kazanırsam ve her hafta bu kişiden ödeme alırsam, bu durum bir kişiye çamaşır mandalı satmaya çalışmaktan çok daha kolaydı. Çünkü ona daha fazla satamazdın. | TED | فقد كنت اجز العشب لكل الجيران في اوقات الصيف وكنت اكسب المال من وراء ذلك وكان هذا عائد ثابت يعود علي من قبل زبون واحد فكنت عندما اجز العشب لاحدهم اعود كل اسبوع لكي اجزه مرة اخرى .. وأكسب الاجر من جراء ذلك وهذه طريقة افضل لكسب المال من البيع لان بيع شيء لشخص اصعب من عمل شيء له لان الشخص قد لايشتري ذلك الشيء |
Senin bayan Chanda'n müşteriden 50 çember ücreti aldı . | Open Subtitles | سيدتك "تشاندا" تقاضت من الزبون مبلغ بقيمة خمسين دائرة ... |
Harika. Bırak da şu müşteriden kurtulayım. | Open Subtitles | عظيم ، دعني أصرف هذا الزبون |
Vegas'a gidip fahişe kılığında sokağa çıkıp... bir müşteriden en fazla parayı... kim kapacak diye yarışıyorsunuz. | Open Subtitles | (حيث تذهبين إلى (فيغاس و ترتدين مثل عاهرة و تذهبون للخارج في شيء مثل مسابقة و ترون من سيجمع أكثر أموال من الزبون |
Bana yeni müşteriden bahsetsene. | Open Subtitles | أخبرني عن الزبونة الجديدة |