Bir müşterim için izini bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | اننى اتتبعها من اجل عميل لدى |
Cuma müşterim için. | Open Subtitles | من اجل عميل يوم الجمعه |
Öyleyse, Bu bir deney, gerçekten, bir müşterim için, Quicksilver, altı çekim den oluşan bu diziyi çekiyorduk insanları Web'e çekmek için baskı yolunu seçtik. | TED | اذا. هذه تجربة لزبون, حيث كنا نحاول أن نأحذ مقطعا من 6 لقطات ونجرب استخدام الطباعة كوسيط لإفناع الناس بالدخول الى الشبكة. |
Bir müşterim için satış kağıdını imzalamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أوقع تذكرة بيع لزبون يخصنى |
Öncesinde bir müşterim için mektup vereceğim. | Open Subtitles | لكن عليّ أولاً تسليم رسالة لزبون |
- Bunu bir müşterim için yapmıştım. | Open Subtitles | - أنا عَملتُ ذلك بالفعل لزبون. |