Doğrudan bir mücadelede zerre kadar şansım olmazdı. | Open Subtitles | ليس لي فرصة أمامه في قتالٍ مباشر. |
Doğrudan bir mücadelede zerre kadar şansım olmazdı. | Open Subtitles | ليس لي أدنى فرصة في قتالٍ مباشر مع (هيسوكا). |
Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine vatandaşların da seslerini duyurmak için kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu. | TED | لقد حارب حتى النهاية، بعاطفة جياشة في مكافحة الفساد والفقر، لا يلزم فقط أن يكون المسئولون الحكوميون صادقين، يجب على المواطنين أن يساندوا بعضهم لجعل أصواتهم مسموعة. |
Albuquerque şu an, sahip olduğumuz en çetin ve kalıcı sosyal sorunlarla mücadelede ülke liderlerinden biri. | TED | ألباكركي الآن أحد الرواد على المستوى الوطني في مكافحة بعض أكثر القضايا تصلبًا وتكرارًا عندنا. |
Kendi devletleri tarafından hapse atılmış, cezalandırılmış ve sindirilmiş blogerlar ve gazeteciler görüyoruz. Bunlardan çoğu Batı ile terörle mücadelede müttefik. | TED | نحن نرى مُدّونين وصحفيين يُحبسون يتهمون ويتعرضون للتخويف من قِبل حكوماتهم. العديد من تلك الدول هم حلفاء مع الغرب في الحرب على الإرهاب. |
Bu ülkelerden bazıları terörle mücadelede yakın ortaklarımızdan. | Open Subtitles | اثنان من هؤلاء البلدان هو شركائنا في محاربة الارهاب |
Ajan Todd, 7 yıldır terörle mücadelede çalışıyordu. | Open Subtitles | حسنا العميلة تود أتت لعندنا بعد 7 سنوات في مكافحة الإرهاب |
Terörle mücadelede ne kadar yardımınız olur farkında mısınız? | Open Subtitles | ألديكن أي فكرة عن الميزات التي ستمثلونها في مكافحة الإرهاب؟ |
Bundan sonra sormak istediğim şu: HIV ile mücadelede bu kadar üst düzey ilerleme kaydettiysek neden bununla birlikte virüsle ilgili algılarımızı da geliştiremedik? | TED | فما أريد أن أسأله هو: إذا حققنا مثل هذا التقدم الهائل في مكافحة فيروس نقص المناعة البشرية، لماذا لم تتطور تصوراتنا كذلك مع أولئك الذين يعانون من الفيروس ؟ |
E vitamini kalp hastalıklarıyla mücadelede, kemiklerin güçlenmesinde, ve ayrıca epilepsi hastalarının nöbetlerinin azalmasında etkili. | Open Subtitles | الفيتامين "إي" جيّد في مكافحة مرض القلب، و هو جيّدٌ أيضاً في شفاء الحروق. و هو جيّدٌ أيضاً بتخفيض النوبات عند الشُبّان الذين يعانون من الصرع. |
Belediye başkanının verdiği raporda, suçla mücadelede ilerleme katettiğimiz belirtildi. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة لليوم، مكتب السيد المحافظ ...يقدم تقريراً يقول فيه أنّنا نحرز تقدّماً حقيقياً على الحرب على الجريمة |
Casusluk özgeçmişi sanki "Fodor'un Törerle mücadelede Rehberi" gibi görünüyor. | Open Subtitles | سيرته الذاتية تُقرأ مثل دليل (فودور) لـ "الحرب على الارهاب" |
İki, başkanımız terörle mücadelede bu kadar ciddiyse neden tekrar saldırmadan önce Barrack Obama'yı yakalamıyor? | Open Subtitles | ثانياً، لو كان الرئيس جاداً بشأن" "الحرب على الإرهاب لمَ لا يقبض على (باراك أوباما) قبل" "أن يهاجمنا مجدداً؟ "حان وقت التغيير يا أمريكا" |
İngiliz İmparatorluğu bugünkü düşmanımızla mücadelede bize yardım etmezse, | Open Subtitles | إذا لم تساعدنا الإمبراطورية البريطانية في محاربة عدونا الحالي |
Burada Al bir flört arıyormuş gibi görünüyor, fakat aslında onun aradığı karla kaplandığında onu küreyip temizleyecek biri, çünkü Al biliyor ki üzeri 1 metre karla kaplıyken yangınla mücadelede pek etkili olamıyor. | TED | يبدو هنا وكأنه يبحث عن موعد غرامي، لكن ما يبحث حقا عنه هو أن يزيح عنه أحدهم الثلج حين يغطيه، لأنه يعرف أنه ليس جيدا جدا في محاربة الحرائق حين يكون مغطى بأربع أقدام من الثلج. |
Biraz daha bilginiz varsa, Uganda'nın ABC yani kaçın, sadık kal, kondom kullan kampanyası ile bugüne kadar bu salgınla mücadelede başarılı olmuş | TED | إذا كنتم تعلمون المزيد, فقد تعلمون ان أوغندا حتى الآن هي الدولة الوحيدة في أفريقيا جنوب الصحراء التي نجحت في محاربة الوباء |