Özellikle, Anayasa'daki On dördüncü değişiklik; eyalet hükümetinin, vatandaşlarına kötü muamele etmesini yasaklarken özel kişiler vatandaşlara kötü muamelede bulunduğunda hükûmet müdahalesini zorunlu kılmıyor. | TED | وتحديدًا، التعديل الرابع عشر من الدستور، الذي يُحرِّم على حكومات الولايات استغلال مواطنيهم، وهو لا يفرض على حكومات الولايات التدخل لمنع أطراف خاصة من استغلال مواطنيهم. |
Anayasal kusurun sonuçları, özel kişilerin uyguladığı cinsiyet şiddetine karşı, ulus devletlerin müdahalesini ve vatandaşlarını korumasını bir insan hakkı olarak öngören uluslararası hukukla doğrudan çelişmekte. | TED | القانون الدستوري الناتج عن هذا يخالف بشكل مباشر القانون الدولي، والذي يفرض على الدول القومية التدخل وحماية المواطنين ضد العنف الجنسي المطبَّق من قبل أطراف خاصة باعتبار هذا من حقوق الإنسان. |
Aslen 1923'te teklif edilen Eşit Haklar Tasarısı, kanunlar önünde cinsiyet eşitliğinin garantisini veriyor, tıpkı kampüste uygulanan 9. Başlık gibi; anayasal değişiklik, eyalet müdahalesini zorunlu kılıyor ve cinsiyet şiddetine, cinsiyet ayrımcılığının yasaklanan biçimi olarak değiniyor. | TED | الذي تم اقتراحه سنة 1923، إذ سيضمن تعديل الحقوق المتساوية مساواة بين الجنسين في إطار قانوني، وعلى غرار الفصل التاسع في الحرم الجامعي، يمكن لهذا التعديل الدستوري أن يفرض على الولايات التدخل لمواجهة العنف الجنسي كشكل من أشكال التمييز الجنسي. |
Weathermen denilen bu gruba göre Amerika'nın Vietnam'a müdahalesini bitirmenin en iyi yolunun savaşın ülkeye getirilmesiydi. | Open Subtitles | منظمة وذر مان قررت ان افضل طريقة لانهاء التدخل الامريكي في فيتنام هو ان يجلبون الحرب الى البلد نفسها |
Arkadaş müdahalesini arkadaş eğlencesine dönüştüreceğim. | Open Subtitles | سأحول هذا التدخل إلى تدخل متعة |
Bu demektir ki, birçok insani ekonomik aktivite teminata bağlanabilir ve otomatikleştirilebilir ve bilginin gerçek dünyadan blok zincirine hareket ettiği alanlarda insan müdahalesini etkisiz kılabiliriz. | TED | إنها تعني أن الكثير من الأنشطة الإقتصادية البشرية يمكن تعزيزها بضمانات وتشغيلها إليكترونيًا، ودفع الكثير من التدخل البشري إلى الهامش، الأماكن التي تتحرك فيها المعلومات من العالم الواقعي إلى متسلسلة البياانات. |