| Bu yüzden onun yaptığı gibi Mülakatın üstesinden geleceğinden eminim. Biliyorsun, o alındı. | Open Subtitles | لذلك أنا متأكده من أنك ستجتازين المقابله مثل ما اجتازها هو |
| Mülakatın kötü gittiği hakkında yalan mı söyledin? | Open Subtitles | هل كذبتي بشأن أن المقابله سارت بشكل سيء؟ |
| Mülakatın odak noktası. Merhaba. | Open Subtitles | -ركزى فى المقابله |
| Daha iyi bir ortaklık yolunda yeni bir firmayla, son bir mülâkatın kaldı. | Open Subtitles | لديك مقابلة عمل نهائية مع الشركة الجديدة مع أفضل شراكة |
| Bugün mülâkatın olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت ان لديك مقابلة عمل اليوم. |