"müslüman'" - Traduction Turc en Arabe

    • مسلم
        
    • المسلم
        
    • المسلمين
        
    • مسلمة
        
    • مُسلِم
        
    Sidney'de genç Müslüman bir adam akıl hocasının yardımıyla Bankstown'da bir şair atışması başlattı ve şimdi büyük bir olaya dönüştü. TED شاب مسلم في سيدني انتهى به المطاف باستعمال مساعدة معلمه من بدء مجموعة شعرية للصلام في بانكستاون وهي كبيرة جدا الآن.
    2,500 Müslüman, adam, kadın ve çocuğu toplattığınızda ayaklarımda yatan genç bir kadın vardı, elleri bağlıydı, bana bakıyordu. Open Subtitles عندما أمرتنا بجمع 2500 مسلم رجالاً ونساءّ وأطفالاً سوياً، المرأة الشابّة، التي كانت عند قدمي ويديها مقيدتان، نظرت إلي
    Şu anda bize saldırmak üzere olan bu büyük Müslüman ordusunda ise şehri kaybettikleri dönemde, doğmuş olan yok! Open Subtitles ليس بيننا من إستولى على هذه المدينة من المسلمين ما من مسلم من الجيش الرهيب الذى يزحف بإتجاهنا الاّن
    Beni bir Müslüman olarak yarattı başka bir şekilde olmayı seçemem. Open Subtitles قد خلقنى فى المجتمع المسلم و لا أستطيع إختيار طريق أخر
    Genlerimizde Müslüman veya Meksikalılardan nefret etmeye dair hiçbir şey yok. TED لا يوجد شيء في حمضنا النووي يجعلنا نكره المسلمين أو الكمسيكيين.
    Müslüman bir kız asla yükselemez ve başkanlık talep edemez. Open Subtitles ولايمكن لفتاة مسلمة أبدا أن ترتقي وتطالب بأن تكون الرئيس
    Ve ben Müslüman'ım ve Allah, kuşkusuz olan olayları görmezden gelmeme izin vermiyor. Open Subtitles و أنا مُسلِم و اللهُ لا يسمحُ لي أن أبتلعَ بعضَ الأشياء
    Ben bir Müslüman ve hassas durumlarda sorumluğu üzerime almalıydım Open Subtitles انا مسلم ، ومع ذلك اعطوني قضية حساسة مثل هذه
    Evvela ona bir Müslüman ismi verip, kravatını çıkarmamız gerekir. Open Subtitles بالبداية يجب أن يُعطى إسم مسلم ولا يلبس ربطة عنق
    Bu katliam esnasında, 8000 Bosnalı Müslüman adam ve erkek çocuk sistematik bir şekilde infaz edildi. TED وأثناء هذه المجزرة، تم إعدام 8000 رجل وصبي بوسني مسلم بطريقةٍ ممنهجة.
    Yahut kızına tecavüz edilen Müslüman bir ülkedeki bir babayı ele alalım. O adam gururu gereği kızını öldürmek durumunda olduğunu hisseder. TED أو لتأخذ أب مسلم وابنته تعرضت للاغتصاب، وقال أنه يشعر أن عليه قتلها من أجل الشرف
    Amerika'da üç milyonun üzerinde Müslüman yaşıyor. TED قد يوجد ما يفوق الثلاثة ملايين مسلم أمريكي في أميريكا
    Neden başka bir ölü Müslüman genç olmak istiyorsunuz? TED لماذا تريد أن تصبح مجرد طفل مسلم آخر ميت؟
    Dinlerinin yanlış olduğunu, en iyi yolun İslam'ı seçmek ve Müslüman bir adamla evlenmek olduğunu açıklığa kavuşturan bir imam da orada mevcuttu. TED كان الإمام حاضرًا أوضح أن دينهم كان خطأ، والطريق الصحيح الوحيد هو قبول الإسلام والزواج من رجل مسلم.
    Senin de kadın vücuduna saygı göstermen gerekiyor, Müslüman çocuk. Open Subtitles وانت من المفترض ان تحترم جسد المراة، ايها الولد المسلم
    Müslüman çocuk bile insanları Müslüman yapmak için uğraşılmaması gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles حتّى هذا الفتى المسلم يعتقد أنّه ليس على الناس اعتناق المسلميّة
    ve cihadın da bu anlama gelmesi gerektiğini düşündük. Ancak bu durumda olanlar sadece bizler değildik. Müslüman Dünyası'nda bile onun cihad anlayışı kabul görmeye başladı. TED و لكن ليس فقط نحن، حتى في العالم المسلم تعريفه للجهاد بدأ يلقى قبولاً
    Ve Hindu zalimler, kendi Müslüman kadın ve çocuklarımızı katlettiler. Open Subtitles او الهندوس المتعصبين في الهند يقتلون أطفال و نساء المسلمين
    Bugün bu kadar Müslüman'ı kenara çekmek nasıl mümkün olabilir? Open Subtitles كيف أمكننا أن نوقِف هذا العدد الكبير من المسلمين اليوم؟
    O Pakistanlı, Müslüman bir kız. Beyaz bir erkekle evlenemez. Open Subtitles أنها فتاة باكستانية مسلمة لا يمكنها الزواج من أجنبي أبيض
    Fatima'nin Müslüman olusuyla ilgili milletin ne dedigine aldiris etmezdi. Open Subtitles لم يبالي بما قالوه عن فاطمة و كيف أنها مسلمة
    Müslüman olmadığın müddetçe katılmakta serbestsin. Kirk Cameron'ın dediği gibi; Open Subtitles حسناً، أنتِ مرحبٌ بك لتنظمي إلينا لطالم أنكِ لست مسلمة.
    Bir sonraki gün, üçü daha... sonra Oz'daki bütün Müslümanlar... sonra da eyalet çapındaki bütün Müslüman mahkûmlar greve girecek. Open Subtitles و في اليومِ التالي ثلاثةٌ آخرون و هكذا حتى يكون كُل مُسلِم في سجنِ أوز حتى يَكون كُل مُسلِم في كُل سِجن في الولاية مُضرباً عَن الطعام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus