Orada bir müzik vardı, şimdi sessizlik var. Siz onu öldürdünüz. | Open Subtitles | حيث كانت هناك موسيقى أصبحت صمتاً الآن لقد قتلتموه |
Orkestranız vardı... - Ortamda müzik vardı! | Open Subtitles | لايهم ما يحصل, طالما أن هناك موسيقى فالأجواء فهي من الأوقات الجميلة |
müzik vardı, buradan gelen yüksek sesli müzik vardı. | Open Subtitles | . هناك موسيقى هنا, موسيقى عالية تأتى من هنا. |
Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. | Open Subtitles | وجاء اليوم التالي وبذلت أقصى جهدي صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب |
Ertesi gün geldi, biraderlerim ve elimden geleni yaptım sabah ve akşam aynı oyunu oynamak kendimi itaatkar, iyi bir malşik gibi göstermek için işkence sandalyesindeydim aşırı-şiddet sahnelerini ekrana yansıttıklarında ses bandında, yalnızca müzik vardı. | Open Subtitles | وجاء اليوم التالى وبذلت أقصى جهدى صباحاً وبعد الظهر لألعب بطريقتهم دور الشاب المتعاون الجالس على كرسي التعذيب |
Her dakika müzik vardı ama birden karanlık ve korkutucu oldu. | Open Subtitles | كان هناك موسيقى كالعادة واصبح المكان مظلماً ومخيفاً |
O gece kafamda müzik vardı. | Open Subtitles | في تلك الليلة كانت هناك موسيقى في عقلي |
- Ama o zaman müzik vardı. | Open Subtitles | -حبيبتي ! كانت هناك موسيقى |