| Çok iyi bir fotoğrafçı olmasının yanı sıra, çok da iyi bir müzisyendir. | Open Subtitles | بالإضافة الى كونه مصور عظيم إلا إنه موسيقي عظيم أيضاً |
| Çok yetenekli bir müzisyendir, harika şarkılar yazar. | Open Subtitles | إنّه موسيقي موهوب جداً ويكتب هذه الموسيقى الجميلة |
| Evet, erkek arkadaşım, ki kendisi bir müzisyendir ve onu destekliyorum neyse, çukura düştü ve iki bacağı da kırıldı. | Open Subtitles | و صديقي وهو موسيقي وانا ادعمه" على ايه حال قال انه سقط وكسر ساقة |
| Prens aynı zamanda yetenekli bir müzisyendir. | Open Subtitles | إنّ الأميرَ أيضاً موسيقار موهوب |
| O... Beste yapıyor, müzisyendir. | Open Subtitles | إنه يؤلف الموسيقى إنه موسيقار |
| Kendisi müzisyendir. | Open Subtitles | انه موسيقيّ |
| Kocamı arıyorum, kendisi de müzisyendir. | Open Subtitles | أنا أبحث عن زوجي هو موسيقي أيضًا |
| O da bir müzisyendir. | Open Subtitles | لا, إنه موسيقي أيضاً |
| - Babam müzisyendir. | Open Subtitles | أَبّي موسيقار. |
| müzisyendir. | Open Subtitles | إنـّه موسيقار. |