Bu mağaralarda oluşan buzul ismi Kumlu Buzul'dur. | TED | اسم الكتل الجليديّة التي تشكّلت فيها هذه الكهوف هو جليد ساندي. |
Aslında bugün bu mağaralarda yüzen hayvanlar dinazorların yok olduğu zamandan önceki fosil kayıtları ile benzerdir. | TED | في الواقع، الحيوانات التي تسبح في هذه الكهوف اليوم متطابقة في السجل الأحفوري الذي يسبق انقراض الديناصورات. |
Dünyanın en eski resimlerinin bir kısmı bu mağaralarda. | TED | الآن، هذه الكهوف بها بعض الرسومات الأقدم في العالم كله. |
Luthor Şirketinin inşaat alanının altındaki mağaralarda. | Open Subtitles | بالكهوف الموجودة تحت موقع مؤسسة لوثر كورب الجديدة |
Bu harika. Evet, en derin mağaralarda bile gündüz gözüyle görebileceksin. Evreni ve etrafındaki hareketini hissedeceksin. | Open Subtitles | نعم و ترى الضوء في عمق الكهف ستشعر بالكون و الحركة حولك |
Ya da yer altındaki mağaralarda veya bol bulunan lav tüplerinde yaşamayı tercih edebiliriz. | TED | أو قد نختار الحياة تحت الأرض في كهوف أو في أنابيب ممرات الحمم، التي يوجد الكثير منها. |
Gezegendeki en uç düzey mağaralarda çalışıyorum. | TED | إنني أعمل في مجال بعض بيئات الكهوف الأكثر تطرّفاً على الكوكب. |
Koş, bay Havelock'a mağaralarda yağmacıların olduğunu söyle. | Open Subtitles | أركض عائدا و أعثر على الآخرين أخبر السيد هيفلوك أن هناك أناسا ينهبون الكهوف |
Yakın mağaralarda, antik Maya uygarlığının torunları, yüzyıllar boyunca taptıkları tanrılarına dua ettiler. | Open Subtitles | في الكهوف القريبة احفاد المايا صلوا الى الرب لديهم عباداتهم لاكثر من مائة جيل |
Usame Bin Ladin, El Kaide ve mağaralarda yaşayan bütün piç kurusu kökten dincilerin canı cehenneme. | Open Subtitles | تبا لأسامة بن لادن، القاعدة وذوي المؤخرات الهاربة في الكهوف وجميع الاوغاد مثلهم في أي مكان |
Neyin peşindesin bilmiyorum ama eğer o mağaralarda değerli bir şey bulursan ne olursa olsun, haberim olacak. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا تنوي لكنك إكتشفت شيئاً هاماً في هذه الكهوف ومهما كان فسأعرفه |
Yerde yatmayı ve mağaralarda yaşamayı bilmek gerekir bazen. | Open Subtitles | الإختفاء عن الانظار والعيش في الكهوف يعلمك بعض الأشياء |
Unas'lar mağaralarda yaşarlar ve havadan araştırmalarda görülmezler. | Open Subtitles | الإوناس يعيشون في الكهوف أجهزة المسح الجوي لن تستطيع الوصول إليهم هناك |
Yani genelde o mağaralarda olan her şeyi çok yakında izliyordun. | Open Subtitles | أعني، أنت عادة تراقب كل شيء يحدث في الكهوف |
mağaralarda size ateş açılacağını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | اتتوقع بانه سيطلق عليك النار من تلك الكهوف ؟ |
Benim büromun size gönderdiği uydu fotoğraflarına göre kitle imha silahları mağaralarda olabilir. ve siz buna hiç tepki vermediniz. | Open Subtitles | لقد أرسل مكتبي لك صور من أقمار تجسس والتي أظهرت أن أسلحة الدمار الشامل قد تكون مخفية في الكهوف ولم ترد علينا أبدا |
Yunan dünyasında mağaraların önemi büyüktür, çünkü orada yaşayan ilk insanlar mağaralarda yaşamışlardır. | Open Subtitles | الكهوف كان مهمه جداً من خلال العالم اليوناني لإنه أول بشر عاشوا هنا عاشوا في هذه الكهوف |
mağaralarda insanlara kötü şeyler olur, hiç film izlemez misiniz? | Open Subtitles | أشياء سيئة تحدث في الكهوف ! شاهدا الأفلام يا رفاق |
Hayal et: bir evsiz, mağaralarda, ve lağımlarda yaşayan; | Open Subtitles | تخيليها كناسك, أو أحد سكان الكهوف, الذي يعيش في البلاليع, |
Bu şeyler mağaralarda değiller beni bütün gece ayakta tutan bu şeyler. | Open Subtitles | ...ليس الذي بالكهوف نصف الطريق حول الأرض التي جعلتني أبقى في الليل |
Üç tane ağaçlarda, iki tane de mağaralarda vardı. | Open Subtitles | كان هناك ثلاث بالأشجار و اثنان بالكهوف |
Buradaki mağaralarda resimler olmasa da, The caves here have no paintings, başka sanatsal objeler açısından zenginler. | Open Subtitles | الكهف هنا لا يوجد به لوحات لكنه يفسر عن أمور أخرى كثيرة من الفن |
Tabi ki ürpertici gezginler cesetlerini ürpertici mağaralarda saklıyorlar. | Open Subtitles | طبعًا الرحّالة المخيفون يخفون أجسادهم في كهوف مخيفة. |
Jacques Cousteau gibi mi duruyorum? Su altındaki mağaralarda kameram yok. | Open Subtitles | هل ابدوا مثل جاك كوستو لا أذهب لكهوف تحت الماء |