Meraklı, maceraperest yılan mağaranın içinde daha derine sokulur. | Open Subtitles | الثعبان المغامر الفضولى... يخترق أعمق... فى الكهف... |
Jack, bir mağaranın içinde uyumayacağım. | Open Subtitles | جاك , لن انام فى الكهف . |
mağaranın içinde uyuyacağım. | Open Subtitles | سوف انام فى الكهف . |
Dışarısı çok soğuktu, Gerçek şu ki mağaranın içinde uyumak zorunda kaldık. | TED | لقد كان الداخل في غاية البرود، لقد اضطررنا للنّوم خارج الكهف. |
Evet, benim evcil kaplumbağam. Hep mağaranın içinde dolaşır durur. | Open Subtitles | نعم، إنّ غيلمي الأليف يتسكّع خارج الكهف طوال الوقت |
Burada, Nautilus'un adanın öbür tarafındaki kayalıkların hemen altındaki bazalt bir mağaranın içinde olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | أن الغواصة داخل كهف من حجر البازلت في الجهة الأخرى من الجزيره مباشرة أسفل الجرف |
Ama Nautilus'un, tam buradaki bir mağaranın içinde olması gerekiyordu. O halde bu harita yanlış. | Open Subtitles | ولكن الغواصه يفترض أن تكون داخل كهف هنا تماماً |
Sonra mağaranın içinde | Open Subtitles | خارج الكهف وإليه مجدداً. |
Ama Nautilus'un, tam buradaki bir mağaranın içinde olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن يفترض أن تكون (نوتلاس) داخل كهف هنا. |