Film bitmeden kasetler mağazalarda oluyor. | Open Subtitles | يتم نزولها فى المحلات قبل الإنتهاء من الفيلم |
mağazalarda fiyatı iki katı. Kocamla konuşmalıyım. | Open Subtitles | هذا اغلى مرّتين من المحلات احتاج ان اتشاور مع زوجي |
Ben sadece bütün sabahımı mağazalarda galada giyecek birşey arayarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد أمضيت كامل الصباح أتجول في المحلات لأبحث عن ثوب يمكنني إرتدائه من أجل حفلة العرض الأول |
Organik marketlerde, ufak butik mağazalarda. | Open Subtitles | في محلات المزارعين المحلات المجاورة الصغيرة. |
Buradaki balıkçılar,restoran sahipleri yem mağazaları ve köşe mağazalarda çalışanları | Open Subtitles | هؤلاء الصيادين وأصحاب تلك المطاعم، وهؤلاء الذين يديرون المحلات الطعّوم ،التجارية والمخازن |
Etik dışı mağazalarda bunu yapabiliriz ya da ön ceplere koyabiliriz ve bizleri incitmeden dâhil olabildiğimiz, fakat aynı zamanda diğer insanların da çevrim içi ve çevrimdışı olarak ilgisini çeken çevrimdışı kampanyayı bu şekilde gerçekleştirebiliriz. | TED | نقوم في العادة بوضعها في المحلات الرخيصة أو في الجيوب الأمامية، وهذه طريقة للقيام بالحملات في الشارع حيث ننخرط فيها ولا نشعر بالإرهاق، لكن أيضًا تُشارك الآخرين بطريقة شيقة سواء كانت عبر الإنترنت أو في الشارع. |
Bazı mağazalarda kızların içinde bulundukları durumu düşünüyorum da. | Open Subtitles | ما تمر به الفتاة فى بعض المحلات |
mağazalarda sıra dışı bir şey fark etmiş miydin? | Open Subtitles | هل لاحظت أي شيء غير مألوف في المحلات ؟ |
Bir kaç aya kadar mağazalarda olacak. | Open Subtitles | سيكون في المحلات بعد أشهر |
Bütün mağazalarda. | Open Subtitles | متوفر في جميع المحلات |
Caddelerde, mağazalarda... | Open Subtitles | في الشوارع في المحلات |
- mağazalarda. | Open Subtitles | - في المحلات. |