Sana en sert adam madalyasını vermeliler! | Open Subtitles | علينا أن نُرَشِحَكَ لتحصل على وسام الدولة الشرفي كأقسى رجل |
ve bazı çalışmalar yapıp Bölge madalyasını kazanmam yaklaşık 20 yılıma maloldu. | Open Subtitles | و أُخذ منى 20 عاماً لأفعل شىءٍ يستحق وسام فيلد |
Hayatta Bölge madalyasını kazanmaktan daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | هناك الكثير لتفعله فى الحياة أفضل من وسام فيلد |
F.A. Kupası Finalini kaybeden taraftaki adam gibi yürüyor, teselli madalyasını almak üzere basamakları tırmanıyordu. | TED | كان يمشي كرجل خاسر في نهائيات كأس الاتحاد الإنجليزي يصعد الدرج ليتسلم ميدالية المواساة |
Büyükbabanın takma bacağıyla adi kalite, hastalıklı madalyasını? | Open Subtitles | جنباً إلى جنب مع ميدالية الجد العطوف وساقه الإصطناعية ؟ |
Bu pisliği yakalayacağım ve madalyasını ciğerine takacağım. | Open Subtitles | سوف أحصل على هذا الوغد و سوف أثبت ميداليته تلك فى كبده |
400 metre bayrak yarışındaki... altın madalyasını geri mi alacaksınız? | Open Subtitles | لدينا أمر لفحص مخدرات ستسحبون منه الميدالية الذهبية في تتابع ال400 متر؟ لا نحبذ ذلك |
Yaz kampında 3 yıl art arda okçuluk madalyasını kazandı. | Open Subtitles | فاز بميدالية في الرماية بالقوس والسهم لـ 3 سنين في معسكره الصيفيّ. |
Eminim öyledir. Başka türlü, HK madalyasını niye versinler? ! | Open Subtitles | انا متأكد انة كذلك , ماعدا انك لم تستلم الوسام الجوى |
Cihan Harbi'nde kazandığım cesaret madalyasını da kaybettim. | Open Subtitles | فقدت أيضا وسام الشجاعة الذي حصلت عليه في الحرب |
Evet, meslekte geçirdiği 30 saniye için, kahramanlık madalyasını hak ediyor. | Open Subtitles | أجل . للثلاثين ثانية التي بقي فيها بالوظيفة فهو بالتأكيد يستحق وسام البسالة |
Gümüş yıldız madalyasını aldıydın, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ حصلت على وسام النجمة الفضية ، صحيح؟ |
İhtiyarın onur madalyasını satmaya çalıştığını duyduğunda neredeyse Patron'da duygulanma sezinledim. | Open Subtitles | كدت أحس ببعض العواطف عندما سمع أن الرجل العجوز كان يحاول رهن وسام الشرف. |
Bu cesaret madalyasını vermek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | وإنه لشرفُ عظيمُ أن أَقدمَ وسام الشجاعةِ |
Kitabını ve Luke'un madalyasını istasyon müdürüne bırakır trene tekrar biner ve yoluma devam ederim. | Open Subtitles | و سأترك خطابك و وسام لوك مع مدير المحطة و أعود إلى القطار... و أستمر في طريقي.. |
Ordu bana keskin nişancı madalyasını boşuna vermedi biliyorsun. | Open Subtitles | الجيش لم يمنحني ميدالية القناص الماهر هباء |
Şimdi izin verirseniz eski Dedektif... Tutuklama için hazırlanmalıyım. Bu bana onur madalyasını kazandıracak oradan da Ulusal kongreye? | Open Subtitles | اعذرني سأتهيا لعملية الاعتقال التي ستمنحني ميدالية الشرف |
Beni görevlendirme kararınız olmasa bu yıl onur madalyasını başka biri kazanabilirdi. | Open Subtitles | و لولا قرارك لوضعي في القضية من يعلم ربما استحق شخص آخر ميدالية الشرف |
Ama nasıI olmuş da Davis'in şampiyonluk madalyasını almış? | Open Subtitles | ولكن كيف انها لم تحصل على يديها على ميدالية بطولة ديفيز؟ |
madalyasını almayı reddediyor. | Open Subtitles | إنه يرفض إستلام ميداليته .. و الجميع في إنتظاره. |
Sence madalyasını takıyor mudur? | Open Subtitles | هل تعتقدى انه سيرتدى ميداليته ؟ |
Bir dava için buradayız. Anladığımız kadarıyla, Shelly Davis adlı bir bayan, geçen sene buraya triatlon madalyasını bırakmış. | Open Subtitles | هناك امرأة تدعى شيلي ديفيس رهنت الميدالية الترياتلون لها هنا في العام الماضي. |
Keskin nişancıIık madalyasını alan ilk kadın çaylak. | Open Subtitles | أول أمرأة مجنّدة تفوز بميدالية القناص |
Sadece, hikayenin altına imza atmamı istiyorsunuz... Böylece siz işinizi bitirmiş olursunuz, kız da madalyasını alır. | Open Subtitles | إنك تريد مني أن أختم لك القصة ومن ثم تنهي مهمتك والسيدة تنال (الوسام) |