Madison'daki evin anahtarı. | Open Subtitles | هو المفتاحُ إلى شُقَّتِنا الجديدةِ في ماديسن. |
Madison'daki kendi evimizi gidicez. | Open Subtitles | نحن فقط سَنُصبحُ مكاننا الخاص في ماديسن. |
Evet, Bizi Madison'da kontrol etmeniz için iyi şanslar | Open Subtitles | نعم، حظّ سعيد يُحاولُ إلى سيطرْ علينا في ماديسن. |
Tüm birimler, 4. Cadde ile Madison'ın köşesindeki inşaat sahasına. | Open Subtitles | جميع الوحدات الى الجادة 4 و ماديسون لموقع البناء |
Adli tabibe göre, MaryJane ve Madison ölene kadar dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki bavulun içerisine koyulup buraya bırakmışlar. | Open Subtitles | وفقاً للطبيب الشرعي ماري جين و ماديسون تم ضربهم وخنقهم حتى الموت و ثم وضعوا في حقيبتين |
Bart, Vanya'ya bazı özel talimatlar vermiş beni apartmana almamak gibi, ama senin Madison'da alışveriş yapmana bir şey demiyor galiba. | Open Subtitles | بارت قد ترك لك تعليمات محدده مع فانيا لكي لا تدخل الي الشقة ولكنه قد قال انك تقومي بالتسوق في ماديسون |
Madison'daki Arjantin lokantasının sahibi olan. | Open Subtitles | ذلك الفتي الارجنتيني صاحب المقهي في ماديسون |
Ailemle Madison'a gitmeliyim. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى ماديسن مَع أبويِّ. |
Gerçekten harika Madison grupları gibi eminim ki daha önce hiç duymadığın şarkılar var. | Open Subtitles | مثل فرقة ماديسن الرائعة وأنا متأكده إنك لم تسمع مثلها من قبل |
Bir bakıma, evet. Vanessa kızsa Madison olsun istiyor. | Open Subtitles | نعم، شيء ما مثل ذلك، أنت فينيسا مثل إذا بنتِ ماديسن. |
Madison 73. Cadde'deyim, Via Quadronno'ya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا في الطريق 73 في ماديسن, متجه الى فدرونوا |
Bu bir çip, klasiklerden bir tane. Sonra bir diğeri Madison'da bir şirket tarafından fotolitografi ile yapıldı. Şirketin adi NimbleGen, Affymetrix'in çok ilerisinde bir şirket. | TED | توجد شريحة هناك، شريحة تقليدية. ثم توجد واحدة تصنع بواسطة الليثوغرافيا الضوئية من قبل شركة في ماديسن تدعى نمبلجين، والتي تسبق أفيمتركس بكثير. |
Dinle, seninle gelmek yerine Madison'la beraber olsam ne dersin? | Open Subtitles | إستمعْي، تَتدبّرُ لو أَخذتُ ماديسن... بدلاً مِنْ أنْاذْهبَ مَعك؟ |
Fakat Abe'i o Madison Meydanı oturma stilinde bıraktı. | Open Subtitles | لكن "آيب" كان يجلس على حلقة "شارع ماديسن" الخيالي |
Polis eski Forge yolu ile Madison'un kesiştiği köşedeki bir ilaç deposuna zorla girildiğini rapor etti. | Open Subtitles | أفادت شعبة المشتريات بـ " كادينسفيل " بأن صيدلية إقتحمت هنا فى زاوية شارعى " فورج و ماديسون |
Sadece birkaç blok ilerisine gideceğim. 87. ve Madison caddeleri arasına, lütfen. | Open Subtitles | أنا ذاهب على بعد عدة شوارع من هنا إلى تقاطع "87" و "ماديسون"، رجاءاً |
48. Cadde ile Madison köşesinde. Mutlaka uğra. | Open Subtitles | تقع بين شارعيّ 48 و"ماديسون" ويجدر بك القدوم. |
Madison 53, 89 Batı Central Park. | Open Subtitles | واحدة في ماديسون وشارع53 وشارع 89 وفي سنترال بارك الغربي |
Steve, hiçbir zaman Madison Square Garden'da para kazanamadı. | Open Subtitles | ستيف لم يفعل كسب المال الوفير في ماديسون سكوير غاردن. |
Madison Square Garden'a asacağım. | Open Subtitles | سوف أعلق أنه حتى في ماديسون سكوير غاردن. |