O gösterdiğiniz, bana mahallenizdeki silah dükkânına ödeyeceğinizin beş katını ödeyecek olmanızın sebebi. | Open Subtitles | هذا سبب لما ستدفع لي خمس مرات أكثر مما تدفع لمتجر الأسلحة في حيّك. |
Efendim, sizi nereden ararsak arayalım, sizin mahallenizdeki polise haber veriyoruz. | Open Subtitles | سيدي، لا يهم من أين نتصل بك مازال بإمكاننا الاتصال . بالشرطة لتأتي إلى حيّك |
Tek yapmanız gereken mahallenizdeki Vertigo satıcısına gidip tedaviyi istemek. | Open Subtitles | وكلّ ما عليك فعله هو الذهاب لتاجر (دوار) الودود في حيّك لطلب الدواء منه. |