Örneğin, Malavi'de 17 milyon nüfus için sadece 2 kulak cerrahı ve 11 odyolog var. | TED | في ملاوي مثلًا، هناك جرَّاحَي أذن و11 اختصاصي سمع فقط ل17 مليون من السكان. |
Bu teknoloji ile öğretmenler ve toplum sağlık çalışanları da yetkilendirilerek Malavi gibi yerlerde çocukların sağlığa erişmeleri sağlanabilir. | TED | يمكن لهذه التكنولوجيا تمكين معلمين وعاملي صحة محليين لتوفير الرعاية الصحية للأطفال في مناطق مثل ملاوي. |
Gerçekten de, bu yıl ocak ayında Malavi'de yaşananlardan çok etkilendim. | TED | في الواقع، كنت مندهشة جدا بسبب الوضع في ملاوي في يناير من هذا العام. |
Ve Malavi'ye, yalnızca Malavi'ye değil, diğer ülkelere de: Var olan yasalarla ilgili olarak, bir yasa uygulanana kadar yasa değildir. | TED | وهناك شيء آخر لمالاوي وليس فقط مالاوي بل الدول الأخرى أيضا فإن القوانين التي هناك لا تكون قوانين حتى يتم فرضها |
Malavi'de bir eğitim hastanesinde anesteziyoloji başkanıydı. | TED | كان رئيس قسم التخدير في مستشفى في مالاوي, مستشفى تعليمي. |
Ortalama bir Malavi vatandaşı yılda ortalama 80 kg. | TED | وإذا كان ينبعث من الشخص العادي في ملاوي من ثاني أكسيد الكربون نحو 80 كيلوغراما سنويا. |
Veya Malavi'de diğerlerini akıllı tarım konusunda eğiten Louisa gibi. | TED | أو لويزا، التي تدرب الأخريات على الزراعة التي لا تضر البيئة في ملاوي. |
Daha öncesinde Malavi'deki evimden hiç ayrılmamıştım. | TED | قبل ذلك الوقت لم أغادر بعيداً من منزلي في ملاوي. |
Malavi'de hamile bir kadın ya evde doğum yapıyor ya da en yakındaki kliniğe uzun bir yolculuk yapması gerekiyor. | TED | امرأة حامل في ملاوي إما أن تلد في المنزل، أو أنه يجب السير رحلة طويلة حقا إلى أقرب عيادة. |
Kasungu Annelik Bekleme Köyü'nün tasarımı Malavi köylerinin yerel tipolojilerinden alıntı yapıyor, basit malzemeler ve tekniklerle inşa ediliyor. | TED | تصميم كاسونغو للأمومة لانتظار أهل القرية تقترض من العامية أنواع قرى ملاوي وبنيت باستخدام بسيط من المواد والتقنيات. |
Aynı çalışmalara Malavi ile Lesotho'da da başlıyoruz. | TED | نحن أيضاً نبدأ في فعل هذا في ملاوي وليسوثو. |
Malavi'de hastaları tanımlayacak için kimlik kartları yok, bu yüzden hastaneler arası hasta kaydını tutmak için benzersiz hasta kimlikleri geliştirdik. | TED | ملاوي لم يكن بها بطاقات هوية مميزة للتعرف على المرضى، لذا كان علينا أن نستحدث هويات للمرضى لربط سجلات المريض عبر العيادات. |
Daha önce üç aylık rapor hazırmalamak için günlerce vakit harcayan sağlık çalışanları şimdi aynı raporları birkaç dakika içinde hazırlıyor ve dünyanın dört bir yanından sağlık uzmanları bunu nasıl yaptığımızı öğrenmek için Malavi'ye geliyor. | TED | الآن، عمال الرعاية الصحية الذين كانوا يقضون أياماً وهم يحصرون ويعدون التقارير الربعية أصبحوا يصدرون نفس التقارير خلال دقائق، وخبراء الرعاية الصحية من جميع أنحاء العالم أصبحوا يأتون إلى ملاوي ليتعلموا كيف فعلنا ذلك. |
(Alkışlar) Hastane kampüsünde çalışan bir mühendis ekibi ile sağlık çalışanlarının sistemi kullandıklarını ve sürekli bir bilgi sistemi oluşturduklarını bununla da Malavi'deki tüm devlet hastanelerinde HIV kayıtlarını takip ettiklerini gözlemledik. | TED | (تصفيق) مع فريق من المهندسين ممن يعملون داخل حرم المستشفى، لاحظنا أن عمال الرعاية الصحية يستخدمون النظام وبالتكرار تم بناء نظام للمعلومات والذي أصبح الآن يدير سجلات مرض نقص المناعة المكتسبة في كل المستشفيات الرئيسية العامة في ملاوي. |
Malavi en yoksul ülkelerden birisi, çok yoksul, burada cinsiyet eşitliği konusu kuşkuludur. | TED | مالاوي من أفقر الدول فقيرة جدا حيث المساواة بين الجنسين أمر مريب |
Artık, Malavi'de, evlenme yaşı 15'ten 18'e çıktı. | TED | الآن في مالاوي يعد سن 18 هو السن القانوني للزواج بعد سن 15 |
Veya Malavi'de: Bir doğum merkezinde, anne ve bebek ölüm oranını büyük ölçüde azaltabilir miydik? | TED | أو في مالاوي: سألنا إذا كان وجود مركز للولادة يمكن أن يقلل جذرياً من معدل وفيات الحوامل والرضع. |
Malavi, dünyadaki en yüksek anne ve bebek ölümü oranına sahip. | TED | تعد مالاوي من الدول التي لديها معدل وفيات مرتفع للحوامل وأطفالهن في العالم |