Bir ay boyunca her akşam Malibu'ya geldim ve sen bir gece bile burada kalamıyorsun diye mi? | Open Subtitles | فقط لأنني أسافر كل ليلة إلى ماليبو لشهر كامل وأنت لاتستطيع البقاء ليلة واحدة فقط عندي؟ |
Bir ay boyunca her akşam Malibu'ya geldim ve sen bir gece bile burada kalamıyorsun diye mi? | Open Subtitles | فقط لأنني أسافر كل ليلة إلى ماليبو لشهر كامل وأنت لاتستطيع البقاء ليلة واحدة فقط عندي؟ |
Eğer oğlunu görmek istiyorsan, Malibu'ya gelmek zorundasın. | Open Subtitles | لو رغبت أن ترى إبنك يجب عليك أن تأتي إلى ماليبو |
Malibu'ya gel. Bir saat sonra Balıkçı İskelesi'nde buluşalım. | Open Subtitles | تعال هنا الى ماليبو وقابلني عند رصيف صياد السمك خلال ساعة, اتفقنا |
Arkadaşım İsa Bey'le beraber Malibu'ya gidicem ve birlikte, onu alacağız. | Open Subtitles | ساذهب الى ماليبو معي ومع اصدقائي ومعاً سوف نأخذها |
Senin için havuzu doldurturum veya Malibu'ya gideriz, okyanus senin olur. | Open Subtitles | سأملأ لك المسبح أوسأفتح لك بيتي في ماليبو وسيكون لك المحيط بأسره. |
Sonra ben sızınca iznim olmadan beni Malibu'ya mı getirdin? | Open Subtitles | وبعدما اُغشى علىّ قدت بى إلى ماليبو بغير رضاىَّ؟ |
Malibu'ya kadar sürmek benim için bir zevktir. | Open Subtitles | سأكون سعيدا لدفع على طول الطريق إلى ماليبو. |
Uzun zaman oldu, bu yüzden Malibu'ya gidelim dedim. | Open Subtitles | لقد مرّت عدة أشهر الآن "دعنا نذهب إلى "ماليبو |
Evet ve ben de Justin'i rehabilitasyon merkezinden almak için Malibu'ya gidiyorum. | Open Subtitles | (أجل , و أنا ساذهب إلى (ماليبو لاحضار (جاستن) من مركز التأهيل |
Biraz da makyaj yapıp Malibu'ya gitmiştik. | Open Subtitles | rlm; وتبرجت قليلاً، وذهبت إلى "ماليبو بيتش". |
Beni yönetmeninle aldatıp Malibu'ya yerleşmen ve boşanma kağıtlarını yollamanı saymazsak gerçekten bir şansımız olabilirdi bence. | Open Subtitles | أعني, ماعداعندما... كانلديكعلاقةمعالمدير... كنتِ قد انتقلت إلى "ماليبو" لتوقعي أوراق الطلاق |
Bizi Malibu'ya kadar sürükledin ve o bizi attırdı buradan. | Open Subtitles | . (لقد جررتنا كل الطريق إلى (ماليبو . و بعدها تطردنا هذه السيدة |
Arkadaşım İsa Bey'le beraber Malibu'ya gidicem ve birlikte, onu alacağız. | Open Subtitles | ساذهب الى ماليبو معي ومع اصدقائي ومعاً سوف نأخذها |
Bir dakika. Malibu'ya nasıl geri döneceksin peki? | Open Subtitles | انتظر لحظة كيف يمكنك العودة الى ماليبو ؟ |
- Charlie. - Otobüse bin. Tarzana'dan Malibu'ya otobüs yok. | Open Subtitles | استقل الحافلة - لا توجد حافلة من ترزانا الى ماليبو - |
Evet, kaçsanız iyi olur. Çünkü Phil Miller Malibu'ya geliyor ve onu durduramayacaksınız. | Open Subtitles | (أجل , يجدر بكم الهروب ."لأن (فيل ميلر فى طريقه الى "ماليبو .ولا |
Ama işin aslı, Malibu'ya taşınmaktan şikâyet edemezsin. | Open Subtitles | ( لايمكن الشكوى بخصوص الانتقال الى ( ماليبو |
Malibu'ya dönmüştük. Ve bu Çinli Schmidt var ya? | Open Subtitles | كنا نمرح في ماليبو وكان شميت الصيني كذلك ايضا |
Aslında, 100$ bahşiş veren hârika bir müşterim var ve hepinizi Malibu'ya öğle yemeğine götürüyorum. | Open Subtitles | في الواقع لدي زبون رائع أعطاني 100دولار بقشيش لذا سأخذكم جميعًا لتناول الغداء في ماليبو |
Görünüşe göre Malibu'da yaşamaya devam edeceğiz ve Phil de gittiğine göre, Malibu'ya biraz şekil vereyim diye düşündüm. | Open Subtitles | حسنٌ، وكما تعلم فيبدو أننا سنمكث في (ماليبو) هنا و(فيل) متعاقد عن العمل مؤقتًا فظننت أنه بإمكاني إعادة ترتيبها |