"manastırda" - Traduction Turc en Arabe

    • الدير
        
    • دير
        
    • بدير
        
    • ديرٍ
        
    • بجماعة الراهبات
        
    • في الدّير
        
    • الديرِ
        
    Ama hayır, o delikanlı beni gelip manastırda bulurdu. TED حسنًا، كان ذلك الشخص يأتي لرؤيتي في الدير.
    Keşiş, Xu Xian ile yüz yüze gelmiş, bir şeytanla birlikte olduğu için manastırda kalması ve ruhunu temizlemesi gerektiğini söylemişti. TED قابل الراهب زو شيان، وأخبره أنه بسسب اقترانه بالشيطان، عليه أن يبقى في الدير ليطهر روحه.
    manastırda ekmeği her zaman böyle keseriz. Open Subtitles هذه الطريقة التي اعتدنا تقطيع الرغيف بها في الدير
    Yeterli param olursa manastırda bile yaşayabilirim. Open Subtitles لو حصلت على كفايتي من المال فربما أذهب للعيش في دير أو شيء من هذا القبيل
    Satırı altı pensten, manastırda bile isyan çıkarabilirdim Open Subtitles بست بنسات كنت لأحدث الفتنة في دير الراهبات
    Kendime bir koca bulup dert çekmektense rahibelerle manastırda şarkı söylemeyi tercih ederdim. Open Subtitles أُفضّل أن أغني مع الراهبات في الدير بدلًا من أن أحصل على زوج والكثير من المشاكل معه
    Gel, korkma. Bu manastırda güvende oluruz. Open Subtitles هلم لا تخف.سنكون آمنين في هذا الدير القديم.
    Bu manastırda kutsallığına ulaşmanın yolu... çok kolay... Open Subtitles إن طريق القداسة بهذا الدير لا يبذَل بها جهد كبير
    Umarım bizi ziyaret edersiniz. manastırda konaklayabilirsiniz. Open Subtitles أمل أن تزورنا هنا يمكنكم الإقامة في الدير
    Canını sıkma, biz herşeyi ayarlayacağız böylece sürekli manastırda kalabileceksin ve kendini perişan etmeden bizleri tatmin edebileceksin! Open Subtitles لا تقلق سنرتب كل شئ لكي تبقى في الدير دائما و ترضينا جميعا بدون أن تقتل نفسك
    manastırda, orada yaşayan öğrencilere rahibelere ve rahiplere ait tarlalar vardı. Open Subtitles كنا نحن الطلبة نعيش في هذا الدير والراهبات والقساوسة لديهم مزرعة هناك
    Fakat siz bana daha önce bu manastırda hiç bulunmadığınızı söylemiştiniz. Open Subtitles ولكنك أخبرتني مُسبقاً بأنك لم تزر هذا الدير من قبل
    Şeytan bu manastırda başıboş geziyor! Open Subtitles الشياطين تتجول في هذا الدير البرتينو ، أنا ويليام
    manastırda solak olan başka rahipler var mı? Open Subtitles هل هناك أخوة آخرين في الدير يستعملون أيديهم اليسرى ؟
    Peder Remigio'yu yakabilirsiniz fakat bu manastırda vuku bulan cinayetlere bir son veremezsiniz! Open Subtitles ربما ستحرق الأخ ريمجيو لكنك سوف لن تستطيع إيقاف الجرائم من التوالي على هذا الدير
    Baş Rahip Pafnuti, Volga'da bir manastırda görevliydi. Open Subtitles أبوت بافنوتي كان راعي دير على نهر الفولجا
    Himalayalarda bir tepedeki manastırda yaşıyor. Open Subtitles انها تعيش فى دير فى الفوتهيل فى الهيمالايا
    Bu nedenle sanki bir manastırda yaşıyormuşum gibi bir toplama kampındaymışım gibi hissettim. Open Subtitles ولذلك كان ينتابنى إحساس بأننى أحيا داخل دير وكأنه معسكر من معسكرات العمل الجماعى
    manastırda mala vurma şansın bile, oradakinden fazladır. Open Subtitles لقد حصلت على أكثر من فرصة لوضعه في دير للراهبات , أفضل من معك هنا.
    Bir dahaki sefere beni o bunaltıcı manastırda bırakma. Open Subtitles بالمرّة المقبلة لا تذرني سجينة في دير خانق.
    manastırda yaşayıp, zamanımızın çoğunu dua ederek geçirmemiz dramlara vakit bulmadığımız anlamına gelmez. Open Subtitles و فقط لأننا نعيش بدير و نقضي معظم وقتنا بالعبادة لا يعني أننا لا نجد الوقت للمشاكل
    - Hangi manastırda keşişler seks yapıyor? Open Subtitles - في أي ديرٍ يمارس الرهبان الجنس؟ -
    Ben de onlar gibi altı yıl manastırda kaldım. Open Subtitles و أنا صغيرة مثلهن، مكثت بجماعة الراهبات ل6 أعوام.
    ama kesinlikle manastırda yaşadığım koşullara geri dönem. Open Subtitles وأنا بكلِّ تأكيد سأوافق على ذلك بينما أمارِسُ عبادتي في الدّير.
    Tam 12 yıldır o manastırda her Pazartesi o ayinlere katılırım ben. Open Subtitles وَضعتُ كتلةً كًلّ يوم إثنين بذلك الديرِ ل12 سنةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus