Prensiplerim ve mantığım arasından birini seçecek olsaydım her seferinde prensiplerimi seçerdim. | Open Subtitles | لو كان عليّ أن أختار بين المنطق والمبدأ فسأختار المبدأ كل مرّة |
Beni rehin tutan herifin, oğlun olduğu ortaya çıktığından beri mantığım ilişkiyi bitirmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | منذ ان تبين لي أن الشاب الذي احتجزني رهينه يكون ابنك المنطق يملي علي أنني يجب أن أنتقل |
Bir bilim adamı olamayabilirim ama bir mantığım var ve o da bu adam doping yapıyor diyor. | Open Subtitles | أنا قَدْ لا أكونُ عالم،لَكنّ عِنْدي احساس منطقي و المنطق يقول أن هذا الرجلِ يأخذ منشطات |
Olay için hissettiklerinin gayet farkındayım, her ne kadar mantığım buna yatmasa da. | Open Subtitles | أنا مدرك جيداً لمشاعرك للأمر رغم أن منطقك يراوغني |
Benim mantığım sığdır. | Open Subtitles | منطقك كَانَ ضحلاً. |
Kan ve etten oluşmuş görünüyorsun. Ama yine de bu anlamsız. mantığım, gerçek olamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | تبدو لي أنك من لحم ودم، لكن هذا سُخف فعقلي يخبرني أنك لا يمكن أن تكون حقيقياً |
mantığım şunu söylüyor; geç kalırsak kaybederiz. | Open Subtitles | المنطق يقول أن كل تأخير يكلفنا الكثير |
Böldüğüm için özür dilerim ama mantığım aranızdan katil olabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | -نعتذر على المقاطعة ، لكن المنطق القاسي يفرض أن واحدا ً منكم -قاتل على الارجح |
Kan ve etten oluşmuş görünüyorsun. Ama yine de bu anlamsız. mantığım, gerçek olamayacağını söylüyor. | Open Subtitles | تبدو لي أنك من لحم ودم، لكن هذا سُخف فعقلي يخبرني أنك لا يمكن أن تكون حقيقياً |