Manwaring'inki hariç kimsenin ilgisini kabul etmeyip bütün flörtleşmeleri engelledim... | Open Subtitles | لم ألفت انتباه أحد إلا (مانورينج) وتجنبت المغازلة بشكل عام |
Şey, kimseye sana duyduğu saygıyı duymuyor, Lord Manwaring hariç . | Open Subtitles | لأنها لا تهتم بأحد مثلما تهتم بك فيما عدا اللورد (مانورينج) |
Lütfen, benimle gel. Manwaring ile konuş. Onu ikna et. | Open Subtitles | أتوسل إليك، تعال معي تحدث مع (مانورينج) وأعده إلى رشده |
Lucy Manwaring zorla Mr. Johnson'un odasına girip hıçkırıklara boğuldu. | Open Subtitles | كانت (لوسي مانورينج) قد دخلت مكتب السيد (جونسون) لتبكي وتشكو |
Göründüğü kadarıyla Leydi Manwaring cinsiyetler arasındaki farkı anlamayı başaramamış. | Open Subtitles | يبدو أن الليدي (مانورينج) فشلت في إدراك الفرق بين الجنسين |
MISS MARIA Manwaring Lordun uyumlu kardeşi | Open Subtitles | "الآنسة (ماريا مانورينج)، أخته الصغرى المؤهلة للزواج" |
SIR JAMES MARTIN Frederica Vernon ve Maria Manwaring'in zengin genç talibi Biraz 'zırıldak' | Open Subtitles | "السير (جيمس مارتن)، عريس شاب ثري لـ(فريدريكا فيرنون) و (ماريا مانورينج)" "أحمق وثرثار قليلاً" |
O muazzam gelirini paylaşma hevesiyle, Miss Maria Manwaring ona göz koymuştu | Open Subtitles | أطلقت السيدة (ماريا مانورينج) نيرانها نظراً لأنها لا تريد أحداً أن يشاركها بالدخل الكبير |
Dediklerini yaptım, Maria Manwaring ile aşk yaşadığı için onu payladım durdum. | Open Subtitles | إتبعت تعليماتك، ووبخته كثيراً لأنه ضاجع (ماريا مانورينج) |
Herkes üzerine düşeni doğru olarak yaptığında evliliğin tatmin edici olacağını kanıtlayan Manwaring'in yürekliliğini fazlasıyla tercih ederim. | Open Subtitles | أفضل بكثير الروح الكريمة لرجل مثل (مانورينج) يقتنع بأن المرء عليه أن يفعل ما يرضيه ما دام يرى أنه صحيح |
Manwaring'i yolundan çekmek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | فسيكون من الضروري أن تبعدي (مانورينج) عن الطريق |
Madam, Lord Manwaring geldi, huzurunuza kabul edilmeyi bekliyor. | Open Subtitles | وصل السيد (مانورينج) ويطلب الإذن بالدخول |
Manwaring ile karşılaşmalarını göze alamam. | Open Subtitles | لا أريد المخاطرة بأن يتقايل هو و (مانورينج) |
Lord Manwaring geldi ve leydi hazretleri kendisini karşıladı. | Open Subtitles | وبعدها بدقائق قليلة وصل اللورد (مانورينج) واستقبلته الليدي |
Manwaring onun tehlikeli şüphelerinden kaçmak için Langford'u terk etti. | Open Subtitles | رحل (مانورينج) عن (لانجفورد) ليهرب من شكوكها الجنونية |
Kocasının ayrılma sebebinin Lady Manwaring'in yarattığı rezalet olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أقول إن فضائح الليدي (مانورينج) علناً هي ما نفرت زوجها منها |
Düşüncesizlik ve tüm diğer içten duygulardan uzaklaştığımı düşünüyordum ama Manwaring söz konusu olduğunda... o kadar kısa sürede, şakacılığını geri mi kazanmış? | Open Subtitles | أمقت الرعونة والعواطف الصادقة بكافة أنواعها عندما يتعلق الأمر بـ(مانورينج) وسرعان ما كانت حالته المزاجية جيدة |
Manwaring, bana sırtını dönme, lütfen! | Open Subtitles | (مانورينج)، لا تتخلّ عني رجاءً |
Lord Manwaring Bir ilah kadar yakışıklı bir erkek | Open Subtitles | "اللورد (مانورينج)، رجل وسيم بشدة" |
LADY LUCY Manwaring Lordun varlıklı karısı | Open Subtitles | "الليدي (لوسي مانورينج)، زوجته الثرية" |