Başka bir deyişle, bu gezi bana muhteşem manzaralar sunmuştu, fakat hareketsiz oturma onları kalıcı çıkarımlara dönüştürdü. | TED | السفر، بعبارة أخرى، يعطيني مناظر رائعة، لكن السكون هو ما يجعلني أحولها إلى رؤى خالدة. |
İçerisinde bu büyük yeraltı boşluğu gibi etkileyici manzaralar barındırıyor ve şaşırtıcı biyolojik ve mineralojik dünyalarca da oldukça zengin. | TED | وتحتوي على مناظر طبيعية خلابة مثل هذا التجويف الأرضي الضخم، وهي غنية بعوالم بيولوجية ومعدنية مدهشة. |
Charles Lullin, büyükbaba, yüzlerce farklı figür, her çeşitten değişik manzaralar gördü. | TED | تشارلز لولاند، الجد رأى المئات من الأشكال المختلفة، مناظر مختلفة من كل الأنواع. |
manzaralar dunyasina yoneldim ki bu neredeyse hicligin resmi gibi birseydi. | TED | أنا بدأت في اتخاذ ذلك في مجال المناظر الطبيعية ، وهو أمر يكاد يكون صورة من لا شيء. |
Oyunculara çifter çifter kentsel manzaralar gösterildi, ve onlardan hangisini daha güzel, huzurlu ya da neşeli bulduklarını seçmelerini istedik. | TED | حيث يعرض على المشاركين زوج من المشاهد الحضرية، ويطلب منهم أن يختاروا أي واحد هو الأكثر جمالًا وهدوء وسعادة. |
Adanın tüm bölgelerinde buna benzer manzaralar görebilirsiniz. | TED | يمكنكم أن تروا مشاهد مشابهة في جميع أنحاء الجزيرة. |
40 manzaralar... spor arabaları mı? | Open Subtitles | " "أربعون منظراً طبيعياً.. "سيارات رياضية"؟ |
Veya, bulut şekilleri ya da uçsuz bucaksız manzaralar... veya belirli belirsiz gölgeler, uzayda süzülen geometrik objeler. | Open Subtitles | أو أشكال سحابية أو مناظر رائعة أو ظلال مبهمة ، أو أشكال هندسية تحلق في الفضاء |
Ve gerçekten de bu koşulları göğüslemeniz lazım - çölün ortasına gidip, başka kimsenin görmediği manzaralar görüyorsunuz. Keşiflerimizden de bunu görmek mümkün. | TED | حيث يتوجب عليك أن تتحمل تلك الظروف البقاء في قلب الصحراء سترى مناظر طبيعية في كثير من الأحيان وستدرك خلال ذلك أنه لم يسبق لأحد من قبل أن يشاهدها |
- manzaralar, katedraller, İngiltere kraliçesi falan. - Düşünce fotoları. | Open Subtitles | -وقام بعرض مناظر طبيعية , كاتيدرائيات, ملكة إنجلترا. |
Bu gibi manzaralar karşısında durmak zor, ha? | Open Subtitles | من الصعب عدم الرسم مع وجود مناظر كتلك... |
Muhteşem manzaralar var demiştin ama hiçbir şey göremiyorum! | Open Subtitles | أخبرتني بأني سأرى مناظر خلابة لكني لا أرى أي شيء! |
Hepsinde hoş manzaralar var. | Open Subtitles | حسناً , كلها تطل علي مناظر خلابة |
Ve farketmişsinizdir ki bu güzel manzaralar benzerdir fakat biraz değişik mekanlardandır. | TED | وقد تلاحظون بأن هذه المناظر الجميلة.. متشابهة ولكنها تختلف بعض الشيء. |
Bunlar olağanüstü manzaralar. Ancak çok azımız bunları görüyor. | TED | هذه هي المناظر الطبيعية الغريبة. لكن قليلين منا قاموا برؤيتها |
ve artarak devam eden bu manzaralar sadece bizi beslemek için kullanılmıyor. | TED | و بشكل متزايد هذه المناظر الطبيعية لا تقوم بإطعامنا نحن فقط. |
Gördüğüm bazı manzaralar o kadar ürkütücüydü ki, tüylerim ürperdi. | Open Subtitles | بعض المشاهد التي رأيتها كانت مخيفة جداً وأصابتني بالقشعريرة |
Bugün kimsenin görmemesi gereken bazı manzaralar gördüm. | Open Subtitles | رأيت بعض المشاهد اليوم ليس من المفترض أن أراها |
Bazı garip manzaralar gördük. | Open Subtitles | ..مررنا ببعض المشاهد الغريبة |
5. Kız: Bir kız oyununa genellikle bulutlu ve çiçekli çok güzel manzaralar koyarlar. | TED | الفتاة الخامسة:فيما يخص لعبة الفتيات دائماً ما يكون لهم مشاهد جميلة بالسحاب والورود. |
Daima yeni bir şehir, yeni manzaralar, yeni yüzler. | Open Subtitles | دائماً مدينة جديدة مشاهد جديدة، وجوه جديدة. |
40 manzaralar. Vay! | Open Subtitles | "أربعون منظراً طبيعياً" رائع! |