Marco Polo, dünyadaki cenneti, Çin sahilleri açıklarında bulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ماركو بولو يقول أنه وجد أرض الجنة قبالة سواحل الصين |
Programı dinlediniz mi? Hayır. Ama Marco ne söylediğinizi bana anlattı. | Open Subtitles | ـ كلا ولكن ماركو اخبرني بكلامك ـ لقد اخبرك هو اذا |
Veya Fuhrer'in korumasında ki Dr.Marco için mi endişelenmiyor musun? | Open Subtitles | أم أنت قلق بخصوص الدكتور ماركو, الذي تحت رعاية فوهرير؟ |
Önce Marco'yla aramı bozdun şimdi de beni terk ediyorsun. | Open Subtitles | في البداية خربت علاقتي بماركو والان ها انت تهجرني |
Lütfen, gelecek haftaki bağ turunu onaylamak için Marco'yu ararmısın? | Open Subtitles | هلا اتصلت بماركو لتأكيد الجولة في مزرعة العنب في الشهر القادم؟ |
Senin için de uygunsa, hakime Marco'yla senin benimle yaşadığınızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن لم يكن عندك مانع, فسأخبر المحكمة أنك وماركو تعيشان معي. |
Düşündüm de Tony, Marco ve onun arkadaşını hakladığım için,... ..sen, Karl ve Franco yalnızlık çekebilirsiniz... ..bu yüzden bir arayayım dedim. | Open Subtitles | إعتقد منذ أن قتلت توني وماركو وصديقه هنا ظننتك وكارل وفرانكُو قَدْ تكُونُا وحيدَين لذا أردتُ مُخَابَرَتك |
Marco Polo'ya göre Çin, dünyadaki en zengin Krallık. | Open Subtitles | وفقاً لماركو بولو ، فإن الصين تعد من أغنى الممالك في العالم |
Apartman yöneticisi bu sabah Marco'yla beni gördü, bence polisi çağıracak. | Open Subtitles | صاحب عمارتي شاهدني مع ماركو هذا الصباح, وأظنه سيستدعي الشرطة. واو. |
Bir de Marco ikizleri getirecek, tek başına onlara bakmaya korkuyor. | Open Subtitles | وأيضاً, ماركو سيجلب التوأمان إلى هنا لأنه خائف من مراقبتهم لوحده |
Hiç. Marco onları bir araya getirdi, son ana kadar organize hareket ettiler. | Open Subtitles | ولا مرشح ، لقد وحّد ماركو صفوفهم و كانوا منظمين ، حتى النهاية |
Biz de Marco diye bir arkadaşımla oraya gidip gerçek İsrailli ve Filistinliler'in nasıl insanlar olduğunu görmeye karar verdik. | TED | انا وصديقي ماركو, قررنا الذهاب الى هناك ونعرف الفلسطيني الحقيقي والاسرائيلي الحقيقي. |
Amiri, yüzbaşı Marco ve bölüğündeki 9 arkadaşı tarafından tasdik edilen takdirnamesinde şöyle dendi: "Görevinin gerektirdiklerinin üstünde ve ötesinde cesaret göstererek..." | Open Subtitles | القى ريموند كلمة فى حضور قائده ميجور ماركو .. وتسعة من الناجين من أفراد دوريته.. تمثيلاً لمعنى الشجاعة وما بعدها .. |
Hayatlarını kurtarmıştı. Bana öyle geliyor ki, binbaşı Marco, Kore'de 18 ay boyunca yaşadıklarına gecikmeli bir reaksiyon veriyor. | Open Subtitles | يبدو بوضوح أن ميجور ماركو يعانى من رد فعل متأخر .. |
Size tavsiyem, Raymond Shaw konusunu unutmanız ve binbaşı Marco'nun geçici olarak görevden ayrılarak daha az yorucu ve hassasiyet gerektirmeyen bir göreve geçmesidir. | Open Subtitles | لذا أوصى بغلق موضوع ريموند شو الآن .. وبإعادة تعيين ميجور ماركو .. بشكل مؤقت |
Moğolların lideri Ulu Kubilay Han'ın, Çin'e gelen Marco Polo'yu bu duvarların içerisinde ağırladığı söylenir. | Open Subtitles | داخل هذه الجدران على ما يقال ان زعيم المنغوليون كوبلاى خان رحب بماركو بولو في الصين |
Sen içerideyken Marco'ya Rudy bakacak. | Open Subtitles | يعني أن رودي سيعتني بماركو خلال مدة سجنك. |
Danny, sen şu kutuları tamamla. Vince, Marco, şu demirleri içeri taşıyın. | Open Subtitles | داني , انتهي من وضع صناديق الدوائر الكهربائية فنسو وماركو اجلبوا الحديد إلي الداخل |
Biz de Marco'yla, kendimizi kanun kaçakları gibi yollara vururuz kanunun hep bir adım önünde kalarak. | Open Subtitles | لذا سنقطع الشارع, أنا وماركو, مثل هاربَين.. وسنخطو خطوة فوق القانون. |
Bana dürüst bir şekilde Marco'ya verdiğin tavsiyenin senin değil de Marco'nun iyiliği için olduğunu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | اتستطيع ان تخبرني هل كانت نصيحتك لماركو قائمة على مصلحته او مصلحتك انت؟ |
Marco'nun şantaj planı arasındaki bağlantıyı kurmuş olmalı ve daha sonra da kendisiyle yüzleşmeye gitmiş. | Open Subtitles | لماركو وتضمينه في مخطط الابتزاز وذهب الى هناك لمواجهته. |