Ve işte gidiyorlar. Marietta'nın Kaya'sı, Korsan Mağarası ve Trenton'un Gurur'u hemen ayrıldılar. | Open Subtitles | وها هم ينطلقون مارييتا ابنه روك كوف ابن بيرات وبرايد ابن ترينتون |
Üç tur kaldı, Marietta'nın Kaya'sı hala önde ikinci Korsan Mağarası, üçüncü Trenton'un Gurur'u. | Open Subtitles | بعد ثلاثه ارباع الطريق ما تزال مارييتا فى المقدمه بعدها كوف ثم برايد فى المركز الثالث |
Kendine yabancı olan şeyler denedi. Resmen yeni bir Marietta doğdu. | Open Subtitles | واختبرت صنوف المُتع الغريبة لقد وُلدت مارييتا من جديد |
Marietta, onu tuvalette becermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | ماريتا قالت لي أنك حاولت ان تضاجعها في الحمام خلال الدقائق العشر الماضية يا رجل |
Marietta'daki gibi çevik kuvvet sevketmenizi istiyor. | Open Subtitles | يريدك أن ترسل الحرس القومي مثلما فعلت في ماريتا |
Bütün Doğu Georgia çevik kuvvetleri Marietta'ya gitsin. | Open Subtitles | ارسل جميع الحرس الوطني الموجود في جلوريا الشرقية إلى مارياتا |
Başlarda iyiydi ama sonradan ilgimi kaybettim, Marietta'yı geri istedim. | Open Subtitles | كان الأمر جيداً في البداية، ثم فقدت الرغبة وأردت أن تعود مارييتا |
Ki bu komik, çünkü geçtiğimiz yıllarda Marietta'ya da cinsel açıdan ilgi duymuyordum. | Open Subtitles | وياللغرابة، طيلة تلك السنين كندت قد فقدت الرغبة في مضاجعة مارييتا |
Kadınsal ihtiyaçlarını neden tatmin edemediğimin farkına varmalıydım Marietta. | Open Subtitles | كان علي أن أعلم لم أخفقت معك مارييتا ولم ألبّ رغباتك العاطفية |
Herkes "Seninle soyunacağım, Marietta!" diyordu, ben de "tamam" diyordum. | Open Subtitles | الكل يقول: "سأصبح عارياً معك مارييتا" وأقول لهم: حسناً |
Tanrım, dürüst olmak gerekirse aslında Marietta'ya karşı hiçbir zaman cinsel açıdan bir tutkum olmamıştı. | Open Subtitles | اللعنة! لأكون صريحاً معك لم يكن لدي تلك الرغبة الجامحة جنسياً تجاه مارييتا |
Marietta'yla evlendim çünkü çekiniyordum. | Open Subtitles | لقد تزوجت مارييتا لأنني كنت خائفاً |
N.A.A.'e şöyle dersin Martin Marietta veya Hughes'ı istiyoruz. | Open Subtitles | أخبر "ط.ش.أ" بأننا نريد "مارتن مارييتا" أو "هيوز" |
Marietta'daki bir arkadaşım da benim sırtıma yaptı. | Open Subtitles | صديقى فى ماريتا رسم لى وشم على ظهرى |
Bunu Marietta verdi bana. | Open Subtitles | ، ماريتا أعطتني ذلك |
Marietta, sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | ماريتا. سوف أساعدك |
Tanrım, Marietta, sevgilim ... | Open Subtitles | اوه، يا الهي، عزيزتي ماريتا |
Ya da Marietta Fortune. | Open Subtitles | أو ماريتا فورشن |
Marietta'da sürreal bir görüntü var. | Open Subtitles | إنها مشاهد مأساوية هنا في مارياتا |
Sayın Başkan. Marietta'da bir gelişme var. | Open Subtitles | سيدي الرئيس هناك تطورات في مارياتا |
Ama bu şehir, Atlanta'daki Marietta, basının en ilgilendiği yer gibi. | Open Subtitles | ولكن هذه المدينة بالذات ( مارياتا ) يبدو أنها تستقطب أكبر كم من الإعلام |