O işe yaramaz restoranda tam da o an, yüzündeki bu aptal ifade ile Mark Baum tüm dünya ekonomisinin çökeceğini fark etmişti. | Open Subtitles | كانت تلك اللحظة في ذلك المطعم الغبي بتلك النظرة الغبية على وجهه حيث أدرك مارك بوم |
Yine Mark Baum. | Open Subtitles | نعم أنا مارك بوم مجددا اتصل بي |
Mark Baum'un karısı Cynthia, piyasalar çöktükten sonra Mark'ın daha merhametli bir insan olduğunu ve bir daha kimseye "Sana söylemiştim" demediğini söyledi. | Open Subtitles | زوجة مارك بوم , سينثيا تقول أن مارك فعلا أصبح رؤوفا بعد الانهيار ولم يقل ابدا " الى أي شخص " لقد قلت لك ذلك |
Bay Bruce Miller ve Mark Baum. | Open Subtitles | السيد بروس ميللر و مارك بوم |
- Merhaba Mark Baum. - Hey, Cathy! Benim suçum değildi. | Open Subtitles | ـ مرحباً (مارك بوم) ـ مرحباً (كاثي)! |
Mark Baum'un bir pansiyon işlettiğini görmek isterdim! | Open Subtitles | أود رؤية (مارك بوم) يحضر وجبات الأفطار! |
Bay Bruce Miller ve Mark Baum. | Open Subtitles | للسيّد (بروس ميلر) و(مارك بوم). |
Mark Baum'un karısı Cynthia, piyasalar çöktükten sonra Mark'ın daha merhametli bir insan olduğunu ve bir daha kimseye "Sana söylemiştim" demediğini söyledi. | Open Subtitles | زوجة (مارك بوم)، (سينيثا) تقول بالواقعأن(مارك)أصبح.. رقيقاً بعد أزمة الأنهيار ولم يقل عبارة "إنّي أخبرتك بذلك" لأيّ أحد. |
Mark Baum. | Open Subtitles | مارك بوم |
Mark Baum ile konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع (مارك بوم) |
Mark Baum. | Open Subtitles | (مارك بوم). |