Bu radyasyon düzeyinde herhangi bir maruziyet miktarı zararlı olacaktır. | Open Subtitles | في هذا المستوي من الإشعاع أي قدر من التعرض مؤذياً |
O zamandan beri, ölüme neden olan pek çok faktörü yöneterek uyum sağlamayı öğrendik, çevresel maruziyet ve beslenme gibi. | TED | ومنذ ذلك الحين، تعلمنا التكيّف عن طريق إدارة العديد من العوامل التي تسبب الوفيات، مثل التعرض البيئي والتغذية. |
Tabii maruziyet onu kötüleşmekten koruyorsa o başka. | Open Subtitles | لا أن يسوء ما لم يكن التعرض يبقيه في صحة جيدة |
Ama nadir vakalarda tekrarlayan maruziyet hipersensivite reaksiyonunu tetikleyebilir. | Open Subtitles | لكن في حالاتٍ نادرة، يمكن أن يثير التعرّض المتكّرر تفاعلاً مفرط الحساسيّة |
maruziyet tehlikeli seviyeye ulaşmadan önce acele etmeliyiz. | Open Subtitles | لذلك يجب علينا التحرّك بسرعة قبلما يصل التعرّض لدرجة حرجة. |
Ne var ki, erbezi kanserinin başlıca nedenleri, yüksek radyasyona bağlı maruziyet. | Open Subtitles | والأسباب الرئيسية لسرطان الخصية مرتبطة بالتعرض لجرعات عالية من الإشعاع |
Şimdi, yatağa gitmeden önce ışık maruziyetini azaltmayı hallettik, ama sabah ışığa maruziyet biyolojik saatimizi aydınlık-karanlık döngüsüne ayarlamak için çok iyidir. | TED | الآن، وقد ناقشنا تقليص التعرض للضوء قبل الذهاب للسرير، لكن التعرض للضوء في الصباح أمر جيد جداً في ضبط الساعة البيولوجية على حلقة الضوء والظلام. |
Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey. | Open Subtitles | للخبراء من أسوأ الأنواع في الجنس البشري والآن أودى بنا ذلك التعرض المستمر إلى الخلاعة والسوقية من التنوير أن نرى ما لانزال نعده شراً مستطيراً |
Düşük miktarda bir maruziyet akciğer kapasitesini artırıyormuş. | Open Subtitles | التعرض بدرجة قليلة كان يحسن |
Tekrarlayan maruziyet mi? | Open Subtitles | التعرّض المتكّرر؟ |
Foreman'ın maruziyet teorisine ve benim çabucak buradan gitme teorime küçük bir darbe. | Open Subtitles | ضربة موجعة لنظرية فورمان بالتعرض وخططي للخروج من هنا مبكرا |