Bay Marwan'ın bankası ciddi miktarda Suudi parası ve bir sürü Rus milyarderle uğraşıyor. | Open Subtitles | مروان البنك يتعامل مع المال السعودي والكثير من المليارات الروسية. |
Marwan'ın kızı çok fazla uyku hapı almış. | Open Subtitles | أخذت ابنة مروان الكثير من الحبوب المنومة. |
Eve yüzbaşının Marwan'ın ölüm işine bulaştığını düşünüyor. | Open Subtitles | ايف تعتقد ان الكابتن وقع بفخ ليتقل مروان |
Şu an Habib Marwan'ın binanın içinde olduğunu doğrulamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي نحاول التأكد أن (حبيب مروان) في المبنى |
Savaş başlığını çalan Habib Marwan'ın aranmasına CTU mu önderlik ediyor? | Open Subtitles | هل ترأس الوحدة البحث عن الرجل الذي سرق الصاروخ (حبيب مروان)؟ |
Marwan'ın iş yapabileceği o kadar insan varken, gelip de seni mi buldu? | Open Subtitles | من بين كل الناس الذين كان يمكن لـ(مروان) التعامل معهم، فلم اختارك أنت؟ |
Tamam, Marwan'ın son 15 dakika içinde binada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن (مروان) كان في المبنى في الـ15 دقيقة الماضية |
Fakat Marwan'ın Los Angeles'ta olduğunu biliyoruz, ve onu bulacağız. | Open Subtitles | ولكننا نعرف أن (مروان) في (لوس أنجلوس) وسوف نعثر عليه |
Bayan Nawal Marwan'ın vasiyeti. | Open Subtitles | آخر وصية للسيدة نوال مروان |
Nawal Marwan'ın ikizleri olmuş. | Open Subtitles | أنجبت مروان نوال توأما |
Behrooz Araz'ın üzerine iki izleyici yerleştirdik ama artık çalışmıyorlar, yani Marwan'ın adamları onları bulup yok ettiler. | Open Subtitles | (لقد ثبتنا أجهزة تعقب على (بهروز ولكنها لم تعد تبث ما يعني أن رجال (مروان) قد عثروا عيهم ودمروهم |
Tamam, Marwan'ın kaçması ihtimaline karşın, adamlarını ana koridora göndermeni istiyorum. | Open Subtitles | كي نجبر (مروان) على الخروج أريدك أن تقود رجالك عند الكوريدور الرئيسي |
Ajan Bauer, Anderson'da Marwan'ın bir sonraki hedefini belirleyebilecek bilgisayar dosyalarının bulunabileceğine dair bir telefon konuşması saptadık. | Open Subtitles | عميل (باور) لقد قطعنا اتصالاً للتو يوضح أن (أندرسون) كان لديه ملفات حاسوبية يمكنها أن تدلنا على هدف (مروان) التالي |
Michelle, Marwan'ın bir sonraki planının önceliklere göre sıralanmış listesini istedi. | Open Subtitles | ميشيل) تريد قائمة بأهداف (مروان) المحتملة) |
LAPD Marwan'ın son gürüldüğü bölgeyi kuşatma altına aldı. | Open Subtitles | لقد أغلقت شرطة (لوس أنجلوس) المنطقة التي شوهد فيها (مروان) لاخر مرة |
Marwan'ın tam olarak nerede olduğunu bilemeyebiliriz fakat 15 millik bir çevrede bulun... | Open Subtitles | ربما لا نعرف أين (مروان) ولكن لابد أنه على نطاق 15 ميل |
Lafınızı böldüğüm için özür dilerim fakat az önce Savunma Bakanı'yla konuştum ve şu an Marwan'ın bulunmasından daha fazla önceliği olan bir hadise var. | Open Subtitles | (متأسفة للمقاطعة، ولكني أنهيت اتصالاً مع وزير الدفاع والان هناك شيء أهم من العثور على (مروان |
Marwan'ın, bu günkü olayların arkasındaki kişi olduğunu biliyor, evet. | Open Subtitles | يعرف أن (مروان) هو المدبر لعمليات اليوم، نعم |
Şu an Marwan'ın elinde bulunan bilgi tam olarak ne? | Open Subtitles | ما المعلومات التي حصل عليها (مروان) بالتحديد؟ |
Herkes dinlesin, unutmayın ki, Marwan'ın sadece bir tanesine ihtiyacı var. | Open Subtitles | ليستمع الجميع، لابد أن نتذكر، أن (مروان) في حاجة إلى سلاح واحد فقط |