"masa başında" - Traduction Turc en Arabe

    • خلف المكتب
        
    • خلف مكتب
        
    • وراء المكتب
        
    • للأعمال المكتبية على
        
    • على طاولته
        
    • الجلوس وراء مكتب
        
    • ذلك المكتب
        
    Buna masa başında gülersin, çünkü sokak görevinden alındın. Open Subtitles أنت مضحك هاري,لكن لنرى كم ستكون مضحكاً خلف المكتب لأنك ممنوع من العمل في الشوارع من الآن
    Artık masa başında daha güvende hissedersin. Open Subtitles هل تشعر بأنك آمن أكثر فقط لأنك خلف المكتب ؟
    O halde kariyerinin geri kalanını masa başında geçirecek. Open Subtitles إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب.
    Kariyerini masa başında geçirsin. Open Subtitles إذن سيمضي بقية حياته المهنية يقبع جالساً خلف مكتب.
    masa başında çalışınca dünya daha farklı görünüyor. Open Subtitles الآن و أنا أجلس وراء المكتب ، العالم يبدو لي مختلفا
    masa başında çalışmak için yaratılmamışım efendim. Open Subtitles لم اكن مناسب للأعمال المكتبية على اية حال سيدي
    Genç-Ben Kore'deki muhasebecimizdi. masa başında ölmüştü. Open Subtitles في شبابي كنت أشبه محاسب الكوري للشركة قد مات على طاولته في المكتب
    Bir iş bulup masa başında 40 yıl daha oturabilmek için altı yıl daha bir sırada oturmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد الجلوس وراء مكتب في السنوات الستة القادمة لأتمكن من الحصول على وظيفة وأجلس وراء مكتب للسنوات الـ 40 التي تليها
    Bütün gün masa başında, satıcıların gelip gidişini izliyorum. Open Subtitles إنني أجلس على ذلك المكتب. أراقب كل الباعة المتجولون يمرون. يوم بالداخل و يوم بالخارج
    masa başında oturmaktan sıkıldım. Open Subtitles لقد سأمت حتى الموت من الجلوس خلف المكتب طيلة الوقت
    Ömrünü masa başında risk değerlemesi yaparak geçiren bir adam, çok riskli sporlardan birini denerken mi ölmüş? Open Subtitles الرجل امضى حياته بأمان خلف المكتب يقيم المخاطر ومات وهو يجرب واحدة من أخطر الرياضات هنا؟
    Sadece masa başında iyi olduğum için başkomiser yapmadılar beni. Open Subtitles لمْ يجعلوني نقيباً لأنّي أبدو رائعاً خلف المكتب.
    Ne derler bilirsiniz, bir cinayeti masa başında çözemezsiniz. Open Subtitles تعلمون ما الذي يقولونه لا يمكنك حل جرائم القتل بجلوسك خلف المكتب
    masa başında çok fazla oturduğunu düşündüğün oldu mu hiç? Open Subtitles أتعتقد أنكَ ستبقى خلف المكتب لمدة طويلة؟
    9-9'a gelmeden önce halkla ilişkiler bölümünde masa başında çürüyordum. Open Subtitles قبل ان انضم إلى هذا القسم كنت اتعفن خلف المكتب في مبنى قسم العلاقات العامة
    Bak, onu yanımızda götüreceğiz, getireceğiz, evine bırakacağız sonra da masa başında işini yapmaya devam edecek. Open Subtitles انظر , نحن ندخله ونحن نخرجه ونحن نوصله للمنزل ومن ثم نتركه يجلس خلف مكتب
    Bir bilgi gelirse hazır olmak istiyorum masa başında oturmak değil. Open Subtitles إن سمعنا شيئا, أود أن أكون مستعدة للتحرك, وليس أن أجلس خلف مكتب.
    Ya da masa başında, ama seninle beraber tekrar dışarı çıkamam. Open Subtitles أتعلم، خلف مكتب ولكن لا يمكنني الخروج معك مجددًا
    Langley'deki kimse onu masa başında göremedi. Open Subtitles لا أحـد في لانغلي رآه يجلس خلف مكتب
    Van Pelt ile masa başında tıkılıp kalmayı mı tercih ederdin? Open Subtitles -أكنتَ تفضل البقاء طيلة اليوم وراء المكتب و الحاسوب برفقة (فان بيلت) ؟
    masa başında çalışmak için yaratılmamışım efendim. Open Subtitles لم اكن مناسب للأعمال المكتبية على اية حال سيدي على عدي,
    Genç-Ben Kore'deki muhasebecimizdi. masa başında ölmüştü. Open Subtitles في شبابي كنت أشبه محاسب الكوري للشركة قد مات على طاولته في المكتب
    Bak, bütün gün masa başında olmam senin işinin benimkinden daha zor olduğu anlamına gelmiyor. Open Subtitles انظروا، فقط لأنني الجلوس وراء مكتب طوال اليوم لا يعني عملك هو أصعب من الألغام.
    Bütün gün masa başında göt üstü oturmak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أحب الجلوس على مؤخرتي وراء ذلك المكتب كل يوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus