Oradaki masalardan, yoldan geçen herkesi görebilirsin. | Open Subtitles | من تلك الطاولات هناك يمكنك رؤية اي شخص قادم |
Avludaki masalardan birinde yeriz diye düşünmüştüm ve.. oh! | Open Subtitles | .. لقد فكرت أن نأكل في أحد الطاولات ... في الفناء |
- İşte, masalardan birindeki gözetmenle konuşuyor. | Open Subtitles | ها هو ذا، يمرّ بالـ"بيت بوز" عند أحد الطاولات. |
Ne yapacağım biliyor musun... boşalmaya başlarlarsa, başka masalardan biraz alırım. | Open Subtitles | اعلم ما سأفعله... إذا بدأو يفرغون سأتي بعبوات من طاولات اخرى |
Hırsız her kimse kütüphanedeki masalardan çanta çalmayı seviyor. | Open Subtitles | حسناً من فعلها يحب سرقة الحقائب من على طاولات المكتبة |
Hiç anlamıyorum. Girişe ufak masalardan koyabiliriz. | Open Subtitles | لا أرى مانعاً، يمكننا وضع طاولات خشبية في القاعة |
Sonra biz kafeyi temizlerken, masalardan birinin altında başka bir gardenya bulduk. | Open Subtitles | و حين قمنا بتنظيف المقهى تحت إحدى الموائد عثرنا على جاردينيا أخرى |
...seni bu masalardan birine kelepçeleyeceğim. | Open Subtitles | سأقيدك إلى إحدى هذه الطاولات. |
Konu masalardan açılmışken, doğru insanla olduğunu nereden anlarsın? | Open Subtitles | - بالحديث عن الطاولات ... -كيف تعرف إن كنتَ مع الشخص المناسب؟ |
Dokunduğunuz kapılardan, masalardan etrafa yayılır. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}فهي تنتقل بلمس الأبواب، الطاولات... |
Lütfen masalardan uzaklaşın. | Open Subtitles | رجاءً ابتعدوا عن الطاولات. |
Şişkolar uygun adımda. Hazırladığın en güzel masalardan biri bu. | Open Subtitles | الرجال البدينون يزحفون على أكثر طاولات (آن) روعة |
Onların parası masalardan... parmaklıkların arkasındaki kasalarımıza... kumarhanenin en kutsal odasına akar. | Open Subtitles | و اموالهم تتدفق من الموائد إلى صناديقنا عن طريق الخزينة إلى أكثر الحجرات قدسيةً في الكازينو |
- Kitaplar, albümler... ve benzeri şeyler, masalardan taşarak etrafa saçılmış olurdu. | Open Subtitles | -والكتب والألبومات تماماً مثل هذه ، متناثرة على الموائد |