"masandaki" - Traduction Turc en Arabe

    • على مكتبك
        
    • على طاولتك
        
    - Masandaki yığın ne kadar yüksek? Open Subtitles كم طول الملفات التي تهتم بها على مكتبك ؟
    Masandaki ekmeği elime aldım. Çok sıcaktı. Open Subtitles ذلك الخبز الذي على مكتبك, أنا فقط ألتقطته إنه أبيض ساخن
    Ayrıca Masandaki el kremiyle aynı marka. Open Subtitles وهي من نفس الماركة لملطف اليدين على مكتبك
    Çünkü tatlım, Masandaki adam polisti. Open Subtitles لانه ياعزيزتي .. الرجل الذي على طاولتك كان شرطيا
    Çünkü şekerim, Masandaki adam polisti. Open Subtitles السبب عزيزتي أن الشخص الذي كان على طاولتك شرطي
    İlk olarak Masandaki telefon çalacak. Bana vaktin geldiğini söyleyecek. Open Subtitles أولاً الهاتف على مكتبك سيرنّ، ممّا سيُعلمني أنّ الوقت قد حان.
    Masandaki açık dosyaların, kapattığın dosyalardan çok daha büyük bir yığın olmasından dolayı endişeliyim. Open Subtitles أنا قلق على القضايا المفتوحة المكومة على مكتبك قد أصبحت أعلى بكثير من القضايا المغلقة
    Masandaki Conrad Ödülü... Open Subtitles بالإضافة إلى أن جائزة كونراد الموجودة على مكتبك
    Masandaki Londra Edebiyat Fuarından aldığın saygın ödül tarafından aklım başımdan alındı. Open Subtitles لقد تشتت إنتباهي بهذه الجائزة المرموقة من مهرجان لندن للأدب الموضوعة على مكتبك
    Bu yüzden senden iyilik yapmanı istiyordum ve fark etmediysen diye söylüyorum Masandaki kanıtı da bu yüzden çaldım. Open Subtitles وإذا لم تلاحظ، فلهذا سرقت دليلًا من على مكتبك.
    Masandaki her şeyin dik açıda olması hoşuna gitmedi mi? Open Subtitles هل تحب ان يكون كل شيىء على مكتبك عموديا
    Ölmüş pisliklerden biri veya Masandaki yığınlardaki kayıp haydutlar olamaz çünkü kimse onları umursamaz. Open Subtitles حسناً ، دعنا نرى ، لا يُمكن أن يكون أى من هؤلاء الحمقى الضعفاء السبب أو يكون ذلك بسبب تراكم ملفات رجال العصابات المفقودين على مكتبك لإنه لا يوجد من يُبالي لأمرهم
    Mesela Masandaki zımba bir kamera değil. Open Subtitles تلك الكبّاسة على مكتبك... ليست كاميرا.
    Masandaki hiçbir şeye elimi sürmem. Open Subtitles لم المس اي شيء على مكتبك
    Sadece Masandaki notu okuyorum. Open Subtitles أنا أقرأ الورقة على مكتبك
    - Masandaki formu gördüm. Open Subtitles لقد رأيت النماذج على مكتبك
    Masandaki adamı kulüp istiyor. Open Subtitles الرجل على طاولتك نريده
    Frankie Diamonds'ı ve karımın ölümünden sorumlu olan herkesi bana ver ben de sana Masandaki haini göstereyim. Open Subtitles أريد (فرانكي دايمونز) و أيّ شخص آخر مسؤول عن قتل زوجتي، و أعطيك الخائن الّذي على طاولتك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus