- Bir keresinde gaz maskesiyle çok hoş piknik yapmıştım. | Open Subtitles | أمضيت عليه نزهةٌ رائعة مرة، مرتدياً قناع غاز تلك كذبة |
- Elinde alışveriş çantası, yüzünde ameliyat maskesiyle, Central Park'ta yürüyüp, mırıldanan tiplere alışıksın. | Open Subtitles | النوع الذي يحمل شنطة التسوّق ويسير بها عبر سنترال بارك واضعاً قناع جراحة ليخفي تذمره |
Gaz maskesiyle kafatasını ayırt edemiyorlar ama mükemmel çalışıyorlar. | Open Subtitles | لم يمكنهم التمييز بين قناع الغاز والجمجمة،لكنهمقاموابأفضلمايمكنهم. |
Eğer bu da işe yaramazsa bebek maskesiyle hava verirsiniz. | TED | وإذا لم ينفع ذلك، ساعدوهم على التنفس بقناع الأطفال. |
Ve sonunda zarif altın alçı maskesiyle mumyayı süslediler. | Open Subtitles | بعد أن انتهوا من عملهم قاموا بتتويج مومياءه بقناع ذهبي رائع |
Olaylari sadece gazeteye yazmanin yetersiz oldugunu düsünüp üstüne yapisan tayti ve maskesiyle Yalniz intikam'a dönüsüyor. | Open Subtitles | مُضطر لبذل المزيد من مُجرّد الكتابة حوله، إرتدى قناعاً وزياً مُناسباً ليصبح "المُنتقم الوحيد". |
Olayları sadece gazeteye yazmanın yetersiz olduğunu düşünüp üstüne yapışan taytı ve maskesiyle Yalnız İntikam'a dönüşüyor. | Open Subtitles | مُضطر لبذل المزيد من مُجرّد الكتابة حوله، إرتدى قناعاً وزياً مُناسباً ليصبح "المُنتقم الوحيد". |
Beyaz bir tulum, şapka ve toz maskesiyle orada olmamı istediler. | Open Subtitles | قالوا اللقاء سيكون هناك مع ارتداء معاطف بيضاء، قبعة، وأقنعة غبار |
Ve evimde kar maskesiyle duruyor anlıyor musunuz? | Open Subtitles | و يقف هناك في بيتي، قناع التّزلّج، تعرف ؟ |
Ben de tam Zen-Phoria Uyuyan Güzel maskesiyle kendimi şımartıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أدلل نفسي مع قناع الجمال النائم المتوهج |
Pulcinella maskesiyle intikam ve adalet konusunda mesaj veriyor, müşteriyle girişimci arasındaki yemini bozarsan bedelini ödersin. | Open Subtitles | قناع البولتشنيلا هو تصريحه المباشر للانتقام و العدالة خيانة العميل للمتعاقد و النتيجة دفع الثمن |
Bana gaz maskesiyle hazmat giysisi aldırdın, sonra da ölü bir adamdan laptop çalmama yol açtın... | Open Subtitles | أنت من جعلني التقط قناع الغاز,و ملابس المواد الخطرة, و جعلتني أسرق الكمبيوتر المحمول من الرجل الميت |
Hokey maskesiyle birisi fırlamadığı sürece şikâyetim yok. | Open Subtitles | طالما لم يقفز احد مرتديا قناع هوكي سنكون بخير. |
Arkadaşından, hokey maskesiyle birlikte. | Open Subtitles | صديقك, الرجل الضخم الذى يضع قناع الهوكى |
Maymun maskesiyle tıraş olmak sana gerçekten de bir fikir mi veriyor? | Open Subtitles | أتحدث معك وسيط الحلاقة مع قناع قرد؟ |
Bu is kar maskesiyle banka soyup ardindan gise memuruna cek bozdurmak icin ehliyetini vermeye benziyor. | Open Subtitles | مثل سرقة بنك بقناع تزلج ثم تسلم موضف البنك رخصتك |
Bir dahaki sefere bunu palyaço maskesiyle yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تفعل ذلك بقناع المهرج في المرة القادمة |
Eminim, kar maskesiyle çok ateşli gözükürsün. | Open Subtitles | أراهن أنّكِ تبدين مثيرة بقناع تزلّج. |
Bir tavuk maskesiyle çıka geldin! | Open Subtitles | انت تأتين ألي بقناع دجاجة. |
Yani Sandpiper'da çalisanlar kalkip bir kar maskesiyle Alma May'e silah dogrultarak onu soymadi. | Open Subtitles | إتفقنا؟ إنه ليس سكان (ساندبيبر)، كما تعلمون، يرتدون قناعاً ويسرقون (ألما) تحت تهديد السلاح. |
Yani Sandpiper'da çalışanlar kalkıp bir kar maskesiyle Alma May'e silah doğrultarak onu soymadı. | Open Subtitles | إتفقنا؟ إنه ليس سكان (ساندبيبر)، كما تعلمون، يرتدون قناعاً ويسرقون (ألما) تحت تهديد السلاح. |