Her felçli hastanın ömür boyu tedavi masrafı milyonlarca dolar. | Open Subtitles | تكلفة العناية مدى الحياة بمريض واحد بالسكتة الدماغية تُقدّر بالملايين. |
Ortaya 30 bin dolarlık okul masrafı koyuyor ve insanlara rock yıldızı şefler olabilecekleri vaatlerinde bulunuyor. | Open Subtitles | إنّه يضع تكلفة التعليم بـ 30 ألفاً، يعد الناس أنّ بإمكانهم الغدوّ طهاة نجوم الروك أو ما شابه. |
Şimdi, eğer biz bunu yapabilirsek, eğer kaynakları bir araday toplar ve ona odaklaşırsak, insanları kölelikten kurtarmanın bize masrafı ne olur? | TED | الآن، إذا فعلنا هذا، إذا وضعنا المصادر والتركيز لفعل هذا، ماهي التكلفة الفعلية لتخليص البشر من العبودية؟ |
Ve güneş enerjisinin güzel yani stok beslemesi veya işletme masrafı yok, bir kere kurulduğunda, sadece orada kalıyor. | TED | وأما ميزة الطاقة الشمسية فهي أنها لا تتطلب أي تكاليف تشغيل أو شحنٍ كالوقود، فبمجرَّد تركيب تجهيزاتها، ستظلُّ هناك تعمل |
Artık hastane masrafı falan yok. Ne diye hâlâ yarışıyorsun? | Open Subtitles | والآن لم تعد ترد الفواتير فلماذا لازلت مستمرًا في السباق؟ |
Ama birilerinin masrafı sadece kongre ve odadan ibaret değil. | Open Subtitles | لكن مصاريف بعض الناس لم تكن فقط الحجرة في المؤتمر |
Onların hiçbir masrafı, okul bütçesinden çıkmıyor. | Open Subtitles | لا شي من نفقات السفر على ميزانيه المدرسه |
İşte, bunun tüm dünyaya masrafı günde 89 milyon varil petrol, birkaç tane ver veya al. | TED | إذا ها نحن ذا، كلفة كل هذا للعالم هي 89 مليون برميل نفط، تزيد أو تنقص بضعة براميل، كل يوم. |
Kalp krizi mağdurlarının cenaze masrafı ise 10.000 dolar. | Open Subtitles | تكلفة دفن ضحيّة الأزمة القلبية 10,000 دولار. |
Duruşmaların masrafı devlet hazinesinden karşılanıyor. | Open Subtitles | تكلفة جلسة الإستماع يدفع لها من الخزانة العامة. |
Ne kadar sağlıklı insan varsa hastayı tedavi etme masrafı o kadar az ve bireyi sağlıklı tutmak için dâhil olan tüm taraftarların ekonomik faydası o kadar yüksek olacak. | TED | كلما زاد عدد الأفراد الأصحاء كلما قلت تكلفة علاج المرضى وارتفعت الفوائد الاقتصادية لكل الأطراف التي لها علاقة في الحفاظ على صحة هؤلاء الأفراد |
Ancak denklemin masraf kısımını tekrar ele alırsanız görüyorsunuz ki kaliteye odaklananlar birincil hedefleri olmasa da masrafı da en aza indiriyorlar | TED | ولكن إذا عدنا إلى جانب التكلفة في المعادلة وننظر إلى ذلك، يتبين أن، أولئك الذين ركزوا على الجودة، كان لديهم في الحقيقة أيضاً أقل تكلفة، بالرغم من أن ذلك ليس الهدف في المقام الأول. |
Onu kurtarmanın biraz masrafı olur. | Open Subtitles | ولابد من بعض التكلفة للخروج منه |
masrafı hayal edin. | TED | تخيلوا التكلفة. |
İlk fiyatın üstüne yaptığınız masrafı koyarak... arsayı geri alma hakkı. | Open Subtitles | - وحق الشراء مجدداً بالسعر الأصلي - بالإضافة إلى تكاليف تحسيناتكما |
Ayrıca masrafı karşılayamayız. | Open Subtitles | وبجانب، اننا لن نستطيع تحمل تكاليف ذلك ابدا |
Hastane masrafı 61,000 dolar. Sergi de iyi gitmedi. | Open Subtitles | الفواتير الطبية ب61 الف لحتى الآن ولم ينجح العرض بشكل جيد |
Uyuşturucunun, fahişeliğin ve fahişelerin iş masrafı olarak gösterilmesinin yaygın olduğu bir sektörde gerçekten isterseniz insanları konuşturmak zor olmaz. | Open Subtitles | فى صناعة حيث تعاطى المخدرات و البغاء و غش الفواتير لدفع تكاليف ذلك يحدث ذلك على مقياس واسع |
Sonra,... büyük kısmının mahkeme masrafı olarak kendilerinde kalmasını isteyeceklerdir. | Open Subtitles | وسيتحفظون على جزء كبير منها ويبدأ الكلام عن مصاريف المحكمة اللعينة |
Okul işleri ve şirketinizi kurmak için gerekli masrafı karşılamanız gerekti. | Open Subtitles | شيء لتدفعي مصاريف الكلية و بعض المال لشركتك |
Pekâlâ, birisi ona karşı gelirse, yani yaptığımız bir şakayı sorgularsa veya belki de iş gücümüzün homojen olduğunu söylersek ya da güvenilmez bir iş masrafı yaparsak çoğu zaman kırmızı-bölge savunmacılığına giriyoruz. | TED | والآن لو تحداها أحدهم، كاستجوابنا عن نكتة نقولها، أو ربما نقول أن القوى العاملة لدينا متجانسة أو نفقات عمل غير مستقرة، سندخل في منطقة الدفاع الحمراء في الكثير من الأوقات. |
Doktor yok, cenaze masrafı yok. | Open Subtitles | لا الأطباء، ولا نفقات الجنازة |
Sonra yemek masrafı, giysi,oyun. Tatilde dayanamadım. | Open Subtitles | ثمّ هناك كلفة الغذاء، ملابس، لعب، أنا لا أستطيع تحمّل العطلة حتى |
Bunun size hiçbir masrafı olmayacak. Firmam, eğer başarılı olursa para kazanacak. | Open Subtitles | هذا الأمر لن يكلفكِ أي شئ مؤسستي القانونية ستحصل على الأتعاب في حالة الفوز بالقضية فقط |