"masum olduğunu" - Traduction Turc en Arabe

• أنه بريء
• براءة
• أنك بريء
• أنها بريئة
• براءته
• انه بريء
• أنّه بريء
• أنّها بريئة
• بأنه بريء
• برائته
• كان بريء
• بأنك بريء
• انها بريئة
• انه برىء
• أنه برئ

Kimse onun suçlu olup olmadığını sormadan masum olduğunu söyleyiverdiler.
لقد تطوعوا بقول أنه بريء بالرغم من أن لا أحد قال أنه مذنب

masum olduğunu sanmıştım. Yardıma ihtiyacı olduğunu sanmıştım.
لقد اعتقدت أنه بريء اعتقدته يحتاج للمساعدة

Parayı kimin çaldığını bilmiyoruz ama bu Mondain'ın masum olduğunu kanıtlıyor.
نحن لانعلم من الذي سرق النقود لكن هذا يثبت براءة ماندان

Oğlun ve ben her ikimizde senin masum olduğunu biliyoruz. Bu öğleden sonra evinde olacaksın.
ابنك وأنا ، نعرف أنك بريء ، وسوف تعود إلى بيتك بعد ظهر اليوم

Lütfen bana onun masum olduğunu düşündüğün için yaptığını söyleme.
ومن فضلك لا تقُل لي أنه بسبب إعتقادكَ أنها بريئة

Mahkumiyetten 5 yıl sonra, ailesi delilleri tekrar inceletip masum olduğunu kanıtladı.
بعد 5 سنين من الإدانة أعادت عائلته فحص دليل مما أثبت براءته

masum olduğunu varsaymanı istiyorum.
سوف تدافعين عنه, أريدك أن تفترضي أنه بريء

Müvekkilimizin çıkarlarını temsil etmek için masum olduğunu bildiğim bir adamı suçlamalarına yardım etmeye devam mı edeyim?
هل أستمر في مساعدتهم على إدانة رجل أعرف أنه بريء كي أدافع عن موكلي الذي أعرف أنه ليس بريء؟

masum olduğunu biliyorum ve kimse bana inanmıyor.
أعرف أنه بريء ولا أحد يصدقني ولا حتى عمي

Her suçlunun masum olduğunu söylemesi gibi aklını kaçırmış her kadın da aklının yerinde olduğunu söyler.
مثلما يُصرّ أي مُجرم على أنه بريء فهل كل امرأة مجنونة تُصرّ على أنها عاقلة

Babamın masum olduğunu kanıtlayacak yeni bir kitap yazacağını söyledi.
يقول بإنه يألف كتاباً جديداً لمساعدة قي اثبت براءة أبي.

Size söylediğim şey, benim Lisa'mın masum olduğunu kanıtlamak için her ne olursa olsun, rızam var.
أقوللكِشيئاً, أنا موافق لإجراء ما يمكن لإثبات براءة ابنتي

Bir canın diğerinden daha az masum olduğunu söyleyemezsin.
لا يمكنك أن تحكم على حياة بأنها أقل براءة من غيرها.

Davayı inceliyor ve eğer masum olduğunu düşünürse durumu eşitliyor.
يقوم بمراجعة القضية ولو اعتقد أنك بريء يقوم بالتسوية

Burada senin masum olduğunu düşünen tek kişi olabilirim.
قد أكون أنا الشخص الوحيد هنا الذي يعتقد أنك بريء

Kurtarılması gereken bir masum olduğunu varsayarak hareket ediyorduk.
نحن نعمل على فرضية أنها بريئة وتحتاج إلى الإنقاذ

Titus masum olduğunu savundu, ailesi jüriye çıkıştı, nişanlısı ağlayarak olduğu yere yığıldı. Titus cezaevine götürüldü.
واكد تايتس براءته وصرخت عائلته على هيئه المحلفين وانهارت خطيبته تبكي على الأرض وأخذ تايتس الى االسجن

masum olduğunu iddia eden biri için fazla suçlu gibi davranıyor.
اتعرف بالنسبة لرجل يدعي انه بريء انه يتصرف بالكثير من الذنب

Geldiğinde durmadan masum olduğunu ve temyize gitmek istediğini söylüyordu.
منذ أن وصل وهو يعيد ويكرر أنّه بريء وطالب بالإستئناف

Hayır, beni göğsümden vurdu. Ve ben artık masum olduğunu biliyorum. Sağ ol.
كلاّ، لقد أردتني في صدري، والآن أعرف أنّها بريئة.

- O zaten her zaman masum olduğunu söylüyor.
"حسنًا، من بداية الأمر وهو يقول بأنه بريء"

Ve Bay Vasile'yi bulmanıza yardımcı olmak ve onun masum olduğunu kanıtlamak için.
و للمساعده فى العثور على السيد فازيل و اثبات برائته

Hayır, masum olduğunu ispatlamamı istediğini söyledi.
كلاّ. قال إنّه يُريدني أن أثبت بأنّه كان بريء

Merhaba, dostum. masum olduğunu hep biliyordum.
أهلاً، لقد علمتُ بأنك بريء طوال الوقت.

"Sizi yarım akıllılar, onun masum olduğunu biliyorum.
وارجوهم: ايها المعاتيه, انا اعرف انها بريئة, اقول لكم انى اعرف

masum olduğunu mu düşünüyorsun?
انت تعتقد انه برىء..

Hapse gönderildi, kararlılıkla masum olduğunu iddia ederken, 21 yılla cezalandırıldı.
أرسل الرجل للسجن وهو مصر تماماً علي أنه برئ وإستمر علي هذا الإصرار ل 21 سنة لاحقة