"meclisi" - Traduction Turc en Arabe

    • المجلس
        
    • المجمع
        
    • لمجلس
        
    • الكونغرس
        
    • دائرة
        
    • معشر
        
    • مجلس
        
    • البرلمان
        
    • المعاشر
        
    • الطائفة
        
    • ومجلس
        
    • بمجلس
        
    • برلمان
        
    • للمجلس
        
    • المحافظين
        
    Önce bir karavan parkı yapmayı düşündüler, ama belediye meclisi hayır dedi. TED فكرا في بادئ الأمر بانشاء حديقة للمنازل المتنقلة، ولكن المجلس رفض طلبهما.
    Kraliyet Danışma meclisi kararını verdi kutsal toprak haricindeki her şey gitti. Open Subtitles المجلس الملكي قد أصدر حكمه كل شيء قد ضاع باستثناء الأرض المقدسة
    Kardinaller meclisi benimle görüşmeyi kabul ederse bunun değerini görmelerini sağlayabilirim. Open Subtitles إذا منحنى المجمع جمهور يمكننى جعلهم رؤيه قيمتها
    ROLAND LENHOFF şehir meclisi adaylığı için beni grubunda istiyor. Open Subtitles رولاند لينهوف يريدنى ان اسعى لترشيح نفسى لمجلس المدينه
    Ama ben yine de aday oldum ve 2012'de New York Şehir meclisi seçimlerindeydim. TED لكنني ترشحت رغم ذلك، وفي عام 2012، قمت بقفزة في سباق الكونغرس في مدينة نيويورك.
    Sizinle işbirliği yapıp Yıldız meclisi'ni bulmanıza yardım edecek değilim. Open Subtitles عندها لاحظت سوف لن اتعاون و اساعدكم لأيجاد دائرة النجم
    Cadıların meclisi var, kurtların da sürüsü var. Yani sözüm odur ki sizde olmayan her şeyin beden bulmuş hâliyiz. Open Subtitles للساحرات معشر وللمذؤوبين قطيع، لذا فإنّنا تذكِرة ثابتة لكلّ شيء هجرتموه.
    Pazar tüm gün, şehir meclisi adına yeni evlileri tebrik ettim. Open Subtitles طوال يوم الأحد، أقوم بتحية المتزوجون حديثًا نيابة عن مجلس المدينة.
    Oxpens izin çıkarınca belediye meclisi konutlaşma için yer arayışına girdi. Open Subtitles مع أوكسبينس يجري تطهيرها، يحتاج المجلس إلى مساكن جديدة. شكرا، برادلي.
    Bu nedenle, normalde belediye meclisi veya kâr amacı gütmeyen bir grup tarafından yönetilir. TED وهو السبب في أنه عادة يتم تسييرها من قبل المجلس أو من قبل مجموعة غير ربحية.
    Neyse, belediye meclisi o çifte izin verdi ve şimdi mezarlıği yapmaya çalışıyorlar. TED ولكن على أي حال، منحهما المجلس إذنًا ببدء العمل، وهم الآن يحاولان بناء مقبرتهما الخاصة.
    Biliyorsunuz, bir sürü ülke bunu yapıyor. O, ilk olarak ülkeler hakkında yazıyordu fakat Fransa'nın yumuşak gücü İngiliz meclisi hakkındaki Fransız İttifakını biliyoruz. TED وتعلمون، العديد من الدول تملك هذا. هو كان في الأصل يكتب عن الولايات، لكننا نعرف الأتحاد الفرنسي يمثل القوة الفرنسية الناعمة، المجلس الثقافي البريطاني.
    Burada kesinlikle güvendesin. Dogu meclisi kale gibidir. Open Subtitles من المؤكد انك أمنة هنا المجمع الشرقي بالقلعة
    Sürüm, Dogu meclisi'nin bölgesindeki açiklari arastirdi, hiç bulamadi. Open Subtitles قطيعي فحص المجمع الشرقي بحثاً عن نقاط الضعف ولم يجد شيء
    Herhangi bir dogrudan bir saldiri meclisi ele geçirilemez hale getirecek tecridi tetikleyecektir. Open Subtitles وأي اعتداء مباشر سيؤدي إلى تأمين المكان مما يجعل المجمع منيع
    Bunun anlamı şehir meclisi seçimlerine katılacaksın mı demek? Open Subtitles هل هذا يعنى انك ستسعى لترشيح نفسك لمجلس المدينه؟
    Joey, Amerika Birleşik Devletleri meclisi'nde bulunan şeyleri anlat. Open Subtitles جوي، ووصف هذه الأشياء المرتبطة مع الكونغرس في الولايات المتحدة.
    En iyi tahminimiz bunun online bir topluluk olan Yıldız meclisi'nin işi olduğu. Open Subtitles أفضل تخمين هو انها تجمع على الإنترنت معروف بإسم دائرة النجم
    Gemini meclisi ile ilgili ipucunu da uydurdun mu bari? Open Subtitles إذًا هل اختلقت مسألة خيط دليل معشر الجوزاء أيضًا؟
    Bak önce askeri inzibat oldum... şimdi Yasama meclisi Üyesi oldum ve sonrada bir bakan olacağım. Open Subtitles لقد اصبحت عضوا في الجمعية التشريعية ويجب عليّ ان اكون عضوا في البرلمان ووزيراً أيضاً
    Kuzey Amerika boyunca bir sürü küçük cadı meclisi var. Open Subtitles هناك بعض المعاشر الصغيره عبر امريكا الشماليه
    Şu noktada, bu cadılar meclisi kötü bir Yüce'yi kaldıramaz. Open Subtitles وهذا شيء لا تستطيع هذه الطائفة تحمله في هذه اللحظة من التاريخ
    Her sınıf yetişkin planlamacıları, belediye meclisi ve topluluk üyelerini kendi önerilerini paylaşmak ve tartışmak için davet etti. TED دعا كل صف مصممين كبار ومجلس المدينة وأفرادًا من المجتمع للفصل لمشاركة ومناقشة توصياتهم.
    Amaçları eski Şehir meclisi'nden ayrılmaktı. Open Subtitles كانت غايتهم الإطاحة بمجلس المدينة القديم
    Vergi kayıtlarında ayrıca Eyalet meclisi binasının güvenliğini de sağlayan bir çok güvenlik şirketinde koruma olarak çalıştığı gözüküyor. Open Subtitles و تشير سجلات الضرائب بأنه عمل حارساً لدى عدّة شركات حماية هذا يشمل نظام مبنى برلمان الدولة
    Sör Allan, 1830'da Yukarı Kanada Yasama meclisi'ne seçildi. Open Subtitles للمجلس التشريعى الكندى الأعلى عام 1830 وكان المتحدث الرسمى له
    Onun açıkça gündemine oturttuğu, il genel meclisi seçimlerini başarıyla yürütmek. Open Subtitles خططه تقتضي نجاح إنتخابات مجلس المحافظين هناك بنجاح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus