Şeflerden biri şehir meclisinde senatör olan babasını aramış babası başsavcıyı aramış, başsavcı, asistanını aramış o da beni aradı. | Open Subtitles | واحدة من الطهاة قامت بإستدعاء والدها والذي يكون عضواً بمجلس الشيوخ والذي إتصل بالنائب العام، والذي إتصل بمساعد النائب العام |
Şeflerden biri şehir meclisinde senatör olan babasını aramış babası başsavcıyı aramış, başsavcı, asistanını aramış o da beni aradı. | Open Subtitles | واحدة من الطهاة قامت بإستدعاء والدها والذي يكون عضواً بمجلس الشيوخ والذي إتصل بالنائب العام، والذي إتصل بمساعد النائب العام |
İl meclisinde ben olduğum sürece, otçu, pezevenk ve ayyaş köpeklerden daha fazla politika öğreneceksin. | Open Subtitles | عندما تكونين بمجلس المدينة لوقت طويل كما كنت أنا ستتعلمين أن هناك الكثير عن السياسة . من العمل على الشكل و شرب الكحول |
Danışma meclisinde, Kral hazretlerinin sadık ve esaslı bir üyesi olacağıma yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم أن أكون مستشاراص صادقاً وأميناً لجلالة الملك، كعضو في مجلس جلالته الخاص. |
Eski iş arkadaşım ve yakın bir arkadaşımın babası Kansas Temsilciler meclisinde çalışıyor. | TED | كان لعاملة سابقة وهي صديقة لي أب يعمل في مجلس نواب كانساس. |
Ve az önce şehir meclisinde mankafa Doug Wilson beni küçük düşürdü. | Open Subtitles | و قد اهنت فى مجلس المدينة من هذا اللعين , دوج ولسون |
Biliyor musun... bu bana... uzun zaman önce eyalet meclisinde yaptığın o şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | أتعرّف... ذكّرني ذلك بما كنت تفعله... منذ زمن في الهيئة التشريعية |
Kent meclisinde çalıştığımdan beri Jamm'le 112 kez karşı karşıya geldim. | Open Subtitles | منذ ان بدأت بمجلس المدينة تنافست مع جام 112 مرة |
Neden kent meclisinde olmak isteyeyim? | Open Subtitles | لماذا قد أريد الجلوس على مقعد بمجلس المدينة؟ |
Tulsa'da yaşarken belediye meclisinde çalışmıştım. | Open Subtitles | انا خدمت بمجلس المدينة "ليس هنا, عندما كنت أقيم فى "تولسا |
Bugün öğlen saatlerinde Meclis Üyesi Pollard ile birlikte belediye meclisinde Star City Ateşli Silahlar Özgürlüğü Yasasını yürürlüğe sokma konusunda anlaştık. | Open Subtitles | بعد ظهيرة هذا اليوم، أنا وعضوة المجلس (بولارد) التقينا بمجلس المدينة لتمرير قانون حرية الأسلحة النارية لمدينة (ستار) |
Bugün öğlen saatlerinde Meclis Üyesi Pollard ile birlikte belediye meclisinde Star City Ateşli Silahlar Özgürlüğü Yasasını yürürlüğe sokma konusunda anlaştık. | Open Subtitles | بعد ظهيرة هذا اليوم، أنا وعضوة المجلس (بولارد) التقينا بمجلس المدينة لتمرير قانون حرية الأسلحة النارية لمدينة (ستار) |
Şehir meclisinde bir kaç dostum var. Bir bakayım. | Open Subtitles | لدي أصدقاء في مجلس المدينة سأتباحث الأمر |
Beyler, Strasburg meclisinde Şansölye Metternich'e de dediğim gibi: | Open Subtitles | أيها السادة, كما قلت للمستشار ميترنيش في مجلس شيوخ ستراسبورغ: |
Şehir meclisinde doğru zamanda doğru hamle yaptın. | Open Subtitles | لقد قمت بخطوة جيدة في مجلس المدينة في الوقت المناسب |
Tam da rakibinin halk meclisinde ilk yerini kazandığı sene. | Open Subtitles | والتي صادفت أن تكون السنة التي فاز بها منافسك بأول مقعد له في مجلس المجتمع |
"Danışma meclisinde, Kral hazretlerinin sadık ve esaslı bir üyesi olacağıma yemin ederim." | Open Subtitles | "أقسم أن أكون مستشاراً صادقاً وأميناً..." "لجلالة الملك، كعضو في مجلس جلالته الخاص." |
İl meclisi binasında çalışıyor fakat il meclisinde çalışmıyor. | Open Subtitles | يعمل فى مجلس المقاطعة لكن ليس فى المجلس نفسه. |
Sen eyalet meclisinde yoktun. | Open Subtitles | لم تكن يوماً في الهيئة التشريعية |