Zihninizi, düzenli beslenme ve egzersizin, meditasyonun, ve ruhani aydınlanmanın erdemine açmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ فَتْح مداركك إلى مزايا التغذيةِ، التمرين الصحيح، التأمل ، وعلى أمل، التنوير الروحي. |
Oruç tutmanın, meditasyonun, ilahi söylemenin sinirsel kimyanızı herhangi bir yolla nasıl değiştireceğini siz söyleyin. | Open Subtitles | ان تخبرني كيف اصوم و التأمل و الترتيل يمكن التغيير , على أي حال فرع علم الاعصاب غير معقول |
Oruç tutmanın, meditasyonun, ilahi söylemenin sinirsel kimyanızı herhangi bir yolla nasıl değiştireceğini siz söyleyin. | Open Subtitles | ان تخبرني كيف اصوم و التأمل و الترتيل يمكن التغيير , على أي حال فرع علم الاعصاب غير معقول |
meditasyonun ruhlar alemine bir kapı açma yolu olduğuna inananlar var. | Open Subtitles | حسنا ، هناك من يعتقد أن التأمل هو وسيلة لفتح الباب إلى عالم الروح |
Kayıtlara geçmesi için söylüyorum, meditasyon yapıyordum. meditasyonun böyle mi ses çıkarması gerekiyor? | Open Subtitles | ولمعلوماتكم كنت أتأمل هل هكذا يبدوا التأمل ؟ |
Yoga ve meditasyonun onu sakinleştireceğine inanıyorum. | Open Subtitles | حسنا, أنا فقط أتمنى أن بعض اليوغا وذلك التأمل سيهدأها |
Yoga ve meditasyonun, özellikle böylesi yerlerde oldukça yararlı buluyorum şahsen. | Open Subtitles | أجد أن تمارين اليوجا وتمارين التأمل لها تأثر فعَّال في بيئة مثل هذه |
meditasyonun ve duanın dünyayı değiştirebileceğine inanmıyorum. | TED | أنا لا اؤمن أن التأمل والصلوات سوف تغير هذا العالم . |
Ve bu tür süreçleri ve bağlantıları anlayarak, ilaçların ya da meditasyonun etkilerini anlayıp bunları kişiye özel hale getirmemiz mümkün olacak, aynı psikoaktif ilaçlarda yaptığımız gibi. | TED | وعن طريق فهم هذه العمليات و نوعية هذه الاتصالات، سنتمكن من فهم آثار التداوي أو التأمل لنتمكن من جعل على سبيل المثال الأدوية النفسية أكثر نجاعة و ملاءمة. |
Ve bunların var olmasının sebebi de budur, belki merak etmişsinizdir diye söylüyorum çünkü çoğu insan meditasyonun sadece düşünceleri durdurmayla,duygulardan arınmayla ilgili olduğunu ve bir şekilde zihnin kontrol edildiğini düşünür ama aslında olay bundan çok farklı. | TED | وهذا هو سبب وجود هذه، في حال كنت تتساءل، إذ معظم الناس تظن أن التأمل عبارة يتطلب إيقاف التفكير و التخلص من العواطف، بطريقة ما لأجل السيطرة على العقل، ولكن في الواقع التأمل مختلف تماما عن تلك. |
Zihin dönüşümü: meditasyonun anlamı tam olarak budur. | TED | تغيير ما يحدث فى العقل , هذا هو معنى التأمل . |
meditasyonun bu kadar yorucu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك بأن التأمل يعد عملاً صعباً |
Ne kitapların, ne meditasyonun ne de seslerin. | Open Subtitles | ،ولا الكتب ولا التأمل ولا سوندسكابي |
meditasyonun büyük aletlerle yapılanı mı diyorsun? | Open Subtitles | إنهُ مثل التأمل,لكن مع أجسامٍ ضخمة. |
Bu meditasyonun ve farkındalığın potansiyelidir. | TED | هذا ما يقدمه التأمل للذهن |
meditasyonun nesi varmış? | Open Subtitles | مالمشكلة في التأمل ؟ |
Bu meditasyonun bir parçası. | Open Subtitles | إنه جزءٌ من التأمل. |
meditasyonun sana gerçekten faydası dokunabilir. | Open Subtitles | قد يساعدك التأمل بحق. |
Fakat dijital kimliğimi almayı beklerken beni başka şeyler daha çok şaşırttı: bir Google çalışanı yoga yapan başka Google çalışanlarını yoga eğitmeni yapmak için bir program başlatacağını söyledi. Bir başka çalışan iç arama moturu ve bilimin empirik olarak hareketsiz oturmanın ya da meditasyonun sağlığı iyileştirip berrak düşünmeyi sağlamanın yanında duygusal zekayı da geliştirdiğini göstermesiyle ilgili bir kitap yazacaktı. | TED | لكن ما أدهشني بشكل أكبر أنني حين كنت أنتظر بطاقتي الرقمية كان أحد موظفي غوغل قد أخبرني عن برنامج كان بصدد بداية تعليمه للعديد من موظفي غوغل الذين كانوا يما رسون اليوغا ليصبحوا مدربين لها، وموظف آخر أخبرني عن الكتاب الذي كان بصدد كتابته حول محرك البحث الداخلي، وكيف أن العلم أثبت أن السكون، أو التأمل يمكن أن يوصلك ليس فقط لصحة أفضل، أو لتفكير أوضح، بل للذكاء العاطفي. |
(Gülüşmeler) meditasyonun çok yardımı oluyor. | TED | (ضحك) التأمل يساعد. |