| Onların arkasından Melody ile konuşmak sorunun yalnızca yarısını ortaya çıkarır. | Open Subtitles | حسنا . التحدث مع ميلودي من دون علمهم سيحل نصف المشكله |
| Melody'e olanları anlamanız ve içinde hissettiği insana yardımcı olmanız için yanınızda olabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مساعدتك لفهم مايجري مع ميلودي ومساعدتها في التأقلم مع الشعور الذي بداخلها |
| Neyse, bakıcımız vardı... ve Melody ve ben uyumuş... | Open Subtitles | على أي حال كان عندنا جليسة الأطفال تلك و كنا قد نمنا أنا و ميلودي, بل ميلودي |
| Melody, Zagat dergisi için otel eleştirmenliği yapıyor, yeşil gözleri, sevenler için mükemmel ayakları var. | Open Subtitles | ميلودي تعمل كمدققة فنادق لشركة زاغات لديها أعين خضراء وأقدام رائعة إن كن مهتم بذلك |
| Yani, Melody ve Emmett'le tanışmadan ve daha iyi öğrenmeden önce. | Open Subtitles | اعنى قبل انا اقابل ميلودى وايميت و علمت الافضل |
| Melody'nin kariyerini saymazsak, bu dünyada bu fotoğrafları çekmekten başka hiçbir şeyden bu kadar zevk almamıştım. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنجابي ميلودي .. لا يوجد شيء في العالم كله يمنحني البهجة مثل التقاط تلك الصور |
| Sürekli senden bahsedeceğime Melody'i getirip tanıştırayım dedim. | Open Subtitles | اعتقدت أن لو جلبت ميلودي هنا يمكن أن تلتقيا فعليا بدلا من مجرد الحديث معي عنها في كل وقت. |
| Bak, Melody. İstediğin zaman durabilirsin. | Open Subtitles | انظري ميلودي ، يمكنكِ التوقف متى ما أردتي |
| Kusura bakma ama bu Melody'nin yattığı adam değil miydi? | Open Subtitles | أنا اسفة. الشخص اللذي كانت ميلودي تنام معه؟ |
| Sanırım o motosiklet olayı yüzünden Melody'e çok kızdığından olanları net göremiyor. | Open Subtitles | وأعتقد أنه غاضب جدا من ميلودي بسبب ما حصل لدراجته وأنه لا يرى بشكل واضح. |
| Melody'nin senden tanıklık yapmanı istediğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن ميلودي قالت لك أن تعطي إفادة. |
| Hayır, bakın. Melody bana gelmemiş olsaydı bile... | Open Subtitles | لا، انظر، حتى إن لم تكن ميلودي قد جاءت لي |
| Sen Melody'e olan savaşını kazanacaksın, ben de Emmett'i kaybedeceğim. | Open Subtitles | يجب أن تفوز المعركة على ميلودي وأنا أخسر إيميت. |
| Melody, kendisini kız bedenine hapsedilmiş bir erkek olarak görüyor. | Open Subtitles | حسنا . ميلودي تشعر انها صبي مقيد بجسد فتاه |
| Terapi, Melody'nin gerçeklik algısını geliştirmeye yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | العلاج النفسي سيكون أكثر حول مساعدة ميلودي تتأقلم مع واقعها الجديد |
| Mason'ın üzüntüsüne çare bulamadığın için sinirleniyorsun bence ve Melody'e yardım etmek için kendini fazla zorluyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أنك متضايق لأنك لم تستطيع مساعدة مايسون بشأن حزنه لذا تضغط بشده على نفسك لتساعد ميلودي |
| Melody mutlu değil ve ona nasıl yardım edebileceğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | لأن ميلودي ليست سعيده . ولاتعرفين كيف تساعدينها |
| Melody Malone. Eski New York'ta bir özel dedektif. | Open Subtitles | ميلودي مالون, انها محققة خاصة في مدينة نيويورك القديمة |
| - Melody bir yetişkin gibi davranmak istedi, değil mi Mel? | Open Subtitles | ميلودى ) تريد ان تتصرف مثل الكبار اليس كذلك ؟ ) |
| - Melody bir yetişkin gibi davranmak istedi, değil mi Mel? | Open Subtitles | ميلودى ) تريد ان تتصرف مثل الكبار اليس كذلك ؟ ) |
| Bu da kız kardeşim Melody. - Ben de Samantha. | Open Subtitles | ( و اختى ( ميلودى ( انا اسمى ( سامانتا |
| Sanırım Melody için planlarını iptal etmene ama benim için etmemene kızdım. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت غاضبًا لأنك ألغيت خططك لميلودي ولم تلغها من أجلي |
| Bu akşam kutlama için ben ve Melody ile gelsene. | Open Subtitles | يجب أن تأتي معنا أنا وميلودي الليلة للاحتفال. |