"merkezdeki" - Traduction Turc en Arabe

    • وسط المدينة
        
    • المركزي
        
    • بوسط المدينة
        
    • بمنتصف المدينة
        
    • المقر الرئيسي
        
    • في المركز
        
    • الأشخاص المركزيين
        
    • بالمقر
        
    • المدينةِ
        
    Metronunu tek yapacağı şey merkezdeki sorunların batıya kaymasını kolaylaştırmak. Open Subtitles كل ما فعله مشروع المترو هو سهولة الوصول إلى وسط المدينة تيمناً بالغرب
    merkezdeki bir ofisin çatısına tırmandım, güneş doğuyordu. Open Subtitles تسلقت إلى سطح أحد المكاتب الموجودة في المباني في وسط المدينة للإستلقاء في نفس الوقت الذي بدأت تشرق فيه الشمس
    Belki merkezdeki narkotikte vardır, bilemiyorum. Open Subtitles ربما قسم مكافحة المخدرات في وسط المدينة لديهم شيئ مثل ذلك ، لا أدري
    merkezdeki yıldızdan gelen büyük çapta enerji akımı saptadık. Open Subtitles نلتقط ذبذبات طاقة هائلة من النجم المركزي
    Ve uçağı indikten sonra bıraktığı sesli mesaja bakılırsa merkezdeki oteline doğru gidiyormuş. Open Subtitles وطبقاً للبريد الصوتي، غادر بعد هبوط طائرته، كان يتجه لفندقه بوسط المدينة
    merkezdeki juriyle iletişim kurabilecek biri lazım. Open Subtitles نحتاج لشخص بإمكانه التواصل مع هيئة المحلفين بمنتصف المدينة.
    Hepimizi eve göndermek istiyor. Yeni saldırıdan önce, merkezdeki itibarımızı kurtarmak zorundayız. Open Subtitles هو يريد أن يشحن كل واحد منا الى الوطن علينا تعزيز موقعنا بمصداقية مع المقر الرئيسي
    merkezdeki "Soup Kitchen" lokantasından. Defterde ne yazıyor? Open Subtitles إنه حساء من مطبخ في وسط المدينة ما الذي تقوله المفكرة ؟
    Kadın merkezdeki spor salonunuzda çalışıyormuş. Open Subtitles إنّها تعملُ في الموقِع الأصلي في وسط المدينة
    merkezdeki bir oyuncakçıdan alış veriş yaptığını öğrendim. Open Subtitles تم أستخدامها للتو في متجر العاب وسط المدينة
    merkezdeki kaykaycı parkında görülmüş en son. Open Subtitles شوهد آخر مرة في وسط المدينة في متنزه التزلج
    Birkaç yıl önce Gordon'un merkezdeki yerine yatırım yapmıştım. Open Subtitles لقد استثـــمـرت في غوردون في وسط المدينة قبــل بضع سنوات.
    merkezdeki şirkette duruyor, hâlâ beta aşamasında. Open Subtitles لا زالت في مراحلها الأولية في المركز الرئيسي في وسط المدينة
    Siz de merkezdeki mekiğe girebilmemiz için kilidi kaldırmanın yolunu bulacaksınız. Open Subtitles وفي هذه الأثناء , عليك ان تجد طريقة لإنهاء القفل حتى نستطيع أن نجلب المكوك إلى المحور المركزي
    merkezdeki kulede kalıyor, tek bildiğim bu. Open Subtitles إنه بالبرج المركزي هذا كل ما أعرفه
    Yeniden başlatmayı kullanarak, kameralara yakalanmadan laboratuvara giden merkezdeki asansöre ulaşabileceksin. Open Subtitles لو أمكنكِ التحرك أمام إعادة التشغيل، سيكون بإمكانكِ التحرك بدون إكتشافِك المصعد المركزي الذي يخدم المعمل يعمل على طاقته الخاصة
    Geçen akşam, merkezdeki bir otelde iğrenç bir olay meydana geldi. Open Subtitles الليلة الماضية, حدثت حركة مضادة في فندق بوسط المدينة,
    merkezdeki hiç kimse, gazetelere bir seks skandalı yansısın istemez özellikle de Bosch'un dahil olduğu bir skandal. Open Subtitles لا أحد بوسط المدينة يود رؤية فضيحة جنسية فى الصحف خاصةً مع تورط بوش بها
    merkezdeki Lansky binasında çalıştığını duymuştum. Open Subtitles الإشاعات تقول أنه يعمل في مبنى "لانسكي" بوسط المدينة
    Gilzean merkezdeki içki dükkânındaymış. Open Subtitles (غيليزين) متحصن في متجر هرم بمنتصف المدينة
    merkezdeki herkesi toplayın. Open Subtitles اجلبوا كل شخص في المقر الرئيسي.
    dış mahalleler ve bir dış kuşak var ve bir de şehir merkezi var, finans, ticaret bölgesi gibi, çekirdek ise şöyle bir şey; merkezdeki en yüksek binalar TED ستجد الضواحي والحد الخارجي، ستجد المركز مثل الحي المالي، واللب سيكون شيئاً مثل أطول مبنى في المركز.
    Sola kaydırılmış eğri, merkezdeki bireylerde ne olduğunu gösteriyor. TED لكن ما هو محول إلى اليسار هو ما يحدث لدى الأشخاص المركزيين
    Ana merkezdeki arkadaşlarını arayıp bir şeyler bulabilir misin diye merak ediyordum. Open Subtitles كنت أتسائل فحسب إذا أمكنك الإتصال بأصدقائك بالمقر الرئيسي وعرفت شيء لأجلي
    Lise grubu her cuma merkezdeki parkta konser verebilir. Open Subtitles فرقة المدرسة الثانويه ما زالتَ تَلْعبُ مساء كُلّ يوم جمعة في متنزهَ المدينةِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus