1. ve 2. kural: "Vereceğiniz mesaja dikkat edin", tamam mı? | Open Subtitles | هي ،واحد و اثنين، إبقى على الرسالة إبقى على الرسالة، حسناً |
Gelen mesaja göre, benimle bir saat içinde yalnız başıma AVM'de buluşmak istiyor. | Open Subtitles | الرسالة الصادرة تقول أنها تريد أن تقابلني لوحدي في المركز التجاري بعد ساعة |
Evet, onu bugün aramaya çalıştım direk sesli mesaja düşürdü. | Open Subtitles | أجل، حاولت الاتصال به اليوم، وأرسلني مباشرًة إلى البريد الصوتي. |
Morgan'ın telefonu sesli mesaja düşüyor. | Open Subtitles | هاتف مورغان ينتقل الى البريد الصوتي فورا |
Cevap yok. Saat 5'i geçti. Sesli mesaja bağlanıyor. | Open Subtitles | لا أحد يرد، إنها بعد الخامسة، لقد حوّلني للبريد الصوتي |
Bir oyuncunun kartlarına bakarken farkında olmadan verdiği mesaja... kumarbazlar, "belli etme" derler. | Open Subtitles | الحكاية هي تعبير المقامرة للرسالة الغير واعية اللاعب الذي يَنْظرُ إلى بطاقاتِه يَعطيك |
Biraz önce aldığım mesaja göre, şu an zaten bir anlaşmaya varılıyor. | Open Subtitles | وبناء على الرسالة التي استلمتها للتو أنها الآن بالفعل تتحدث عن صفقة |
Yarın sabaha kadar o mesaja cevap vermeyeceğine söz ver. | Open Subtitles | عديني أنكٍ لن تردي على تلك الرسالة حتى صباح الغد |
Ve buda beni pek çok kişinin yaşadığı trajediyi ortadan kaldıracak esas vermek istediğim mesaja getiriyor | TED | وذلك يوصلني إلى الرسالة التي أريد أن تحملوها معكم إلى منازلكم وهي أنه يمكننا درء مأساة العموميات. |
Şüphelerimde haklıysam bu mesaja hiçbir cevap verilemez demektir. | Open Subtitles | إنْ شكوكي في محلّها، فلن يكون هناك ردّ على هذه الرسالة. |
Sadece mesaja ihtiyacım olmadığınızı bilmenizi istedim. | Open Subtitles | لذا أنا فقط أردتُ أن أعلمكم أني لست بحاجة إلى الرسالة |
Ben Donald Greenleaf ve bu mesaja imzamı atıyorum. | Open Subtitles | أنا دونالد غرينليف و أنا أوافق على هذه الرسالة |
- Ne oldu? Ronnie'ye ulaştınız. - Doğrudan sesli mesaja geçiyor. | Open Subtitles | ماذا يحدث هنا روني نقلني الى البريد الصوتي |
Direkt sesli mesaja geçiyor. Ne felaket ama! | Open Subtitles | مباشرة الى البريد الصوتي , يالها من كارثه |
Carlos'a ulaşmaya çalışıyorum ve süreki sesli mesaja yönleniyor. | Open Subtitles | كنت احاول الاتصال بكارلوس و لكنني اجد البريد الصوتي |
Eve gider gitmez onu aradım ama sesli mesaja yönlendirdi. | Open Subtitles | إتّصلتُ بها لحظة عودتي إلى المنزل .ولكن ذهب الإتّصال مباشرة إلى البريد الصوتي |
Birkaç kere aramayı denedim, direk sesli mesaja yönlendi. | Open Subtitles | حاولتُ الإتّصال بهاتفها بضع مرّات، إنّما ذهب مُباشرة إلى البريد الصوتي. أردت أن أخبرها |
Sesli mesaja yönlendirdim. Dönene kadar bekleyebilir. | Open Subtitles | الأخ الأكبر، تركتُه يتحوّل للبريد الصوتي، بوسعه الانتظار حتى انتهائنا |
Tamam, çalıyor. Doğrudan sesli mesaja düşmedi, demek ki açık. | Open Subtitles | حسناً , إنّه يرّن , لكنّه لم يحوّلني للبريد الصوتي , لذا فهو يعمل |
Yolunu kestiğimiz bir yıldızlararası mesaja göre dün gece Sürenim transfonksiyon'un sizde olduğuna bizi inandırdı. | Open Subtitles | لقد تلقينا رساله الممر عبر النجوم تقول انه كان في حوزتكما محول متسلسلة ماوراء البعد في الليله الماضيه |
Hannah McKay'in babasının dün akşam gönderdiği mesaja göre bir cinayet tanığı. | Open Subtitles | استناداً لرسالة تلقيتها البارحة من والد هانا ماكيه إنها شاهدة عيان على جريمة |
Madem hala siber tuzağı kullanarak iletişim kurabiliyoruz bu mesaja cevap vermemiz lazım. | Open Subtitles | ما زلنا نستطيع التواصل داخل الحلقة الرقمية لذا علينا الرد على رسالته النصية. |
Sesli mesajlarına bir şekilde girmeyi başardım ve Porter'in dün yolladığı bir mesaja ulaşmayı başardım. Onunla buluşmak istemiş. | Open Subtitles | تمكنتُ من الدخول إلى بريدها فوجدتُ رسالة تركها (بورتر) بالأمس، يطلبُ فيها مقابلته، غداً صباحاً عند التاسعة تماماً |
Her yerde onun verdiği mesaja inanan gizli hücreler var. | Open Subtitles | هناك خلايا سرية تحت الأرض في كل مكان تؤمن برسالته |
'Sizi sesli mesaja yönlendirebilir miyim? | Open Subtitles | هل ترغبي بأن أصلكِ ببريدها الصوتي؟ |
Sizi sesli mesaja yönlendiriyorum. | Open Subtitles | يمكنني ان اوصلك الى بريده الصوتي |