Yaptığınız açıklama memnuniyet vericiydi ama meslektaşlarımın... çoğuyla aynı fikirde değilim. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لتقديمك هذا الخطاب ولكنّني لا اتفق مع بقية زملائي |
Saygıdeğer meslektaşlarımın aklına daha inandırıcı şeylerin gelebileceğini de mi düşünmedin? | Open Subtitles | وألا تعتقد أنّ بوسع زملائي المبجّلين أن يفكّروا بأمر أكثر تصديقاً؟ |
meslektaşlarımın, ortağının isminin karşılığında cezasında indirim yapma teklifine sence nasıl yaklaşır? | Open Subtitles | كيف تعتقد انه سيتصرف عندما يعرض عليه زملائي صفقة لتخفيف مدة عقوبته |
meslektaşlarımın, ortağının isminin karşılığında cezasında indirim yapma teklifine sence nasıl yaklaşır? | Open Subtitles | كيف تعتقد انه سيتصرف عندما يعرض عليه زملائي صفقة لتخفيف مدة عقوبته |
Sonuç olarak, gök bilimci meslektaşlarımın çoğu, gençliklerinin en azından yarısını, arka bahçede gökyüzüne bakarak geçirdiler. | TED | ولذلك، فإن معظم زملائي من علماء الفلك أمضوا جزءًا من شبابهم وهم ينظرون إلى السماء في الفناء الخلفي، |
Ama görüyorum ki insanlar bana katılıyor, izleyiciler, çelişkili bir biçimde, tasarımın genişlemesine yönelik olarak, bazı meslektaşlarımın aksine, daha duyarlı ve çok daha anlayışlı davranıyor. | TED | ولكن أرى أن الناس يأتون على طول، أن الجماهير، ومن المفارقات، هي أكثر استجابة وأكثر بكثير من التفاهم لهذا التوسع في التصميم من بعض زملائي هي. |
Bu nedenle, bazı eski meslektaşlarımın neden hayal kırıklığına uğramış olduklarına şaşmamalı. | TED | لذلك لا غرابة أن بعض زملائي القديمين محبطون. |
meslektaşlarımın davranışları aldığım tek ölüm tehdidi değildi. Ancak en tehlikeli olanıydı. | TED | تصرف زملائي لم يكن التهديد الوحيد الذي تلقيته وإنما أكثرهم خطورة. |
Bunu eski meslektaşlarımın yaptığını kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سوف أثبت بأن زملائي القدامى هم من أفتعلوا هذا |
Ancak meslektaşlarımın önünde yapılan yanlış bir taciz suçlaması, iftira olarak yorumlanabilir. | Open Subtitles | بينما الاتهام الباطل للمضايقة على مسمع من زملائي من الممكن أن يفسر كتشهير |
meslektaşlarımın hoşuna gitmese de oyunu kurallarıyla oynarım. | Open Subtitles | ألتزم بقواعد اللعبة حتى إذا زملائي لا يحبّونها |
meslektaşlarımın görüşüne göre, çocuk çoktan şehir dışına çıkarıldı. | Open Subtitles | يظن بعض زملائي أن ذلك الطفل لم يخرج من هنا |
Akademideki meslektaşlarımın çoğu bu kadar iyi yaşayamıyor. | Open Subtitles | لا يعيش معظم زملائي بالأكاديمية بمثل هذه الرفاهية |
Fakat kendi bulgularıma gelmeden önce meslektaşlarımın görüşlerine bir bakalım. | Open Subtitles | لكنّني أحبُّ التشخيص بنفسي قبل مراجعةِ تشخيصاتِ زملائي |
meslektaşlarımın onun steroid kullanmasıyla beynindeki lenfoma arasında nasıl bir bağ kurduklarına dair hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أي أحد من زملائي يربط نظامه العصبي المركزي أو الليمفاوي بإستخدامه للسترويد |
Ben seni bir odada muayene ederken meslektaşlarımın evi aramasına ne dersin? | Open Subtitles | علينا تمشيط البيتِ بأسرهِ بحثاً عن السّموم ماذا لو فحصتُكَ في إحدى الغرف بينما يقوم زملائي |
Eski meslektaşlarımın olayı bu şekilde ele alabileceği benim de aklıma gelmişti. | Open Subtitles | البعض من زملائي القدامى قد يراها من تلك الزاوية.. |
Benim de aklıma geldi. Belki eski meslektaşlarımın arasında böyle düşünenler vardır. | Open Subtitles | البعض من زملائي القدامى قد يراها من تلك الزاوية |
meslektaşlarımın beni, profesyonel bir durum içerisinde gözü yaşlı bir insan olarak görmeleri beni sulu göz yapmaz, sinirlendirir. | Open Subtitles | وحقيقة أن زملائي يرونني على أنني الشخص الذي ينفجر بالبكاء وسط موقف مهنيّ مهم لا يدفعني ذلك للبكاء ، بل يثير غضبي |
meslektaşlarımın, dumanın siyah olduğunu söylediklerini duyabiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أسمع زملائي يصرّحون بأن الدخان أسود. |
Ona, İranlı meslektaşlarımın başını belaya sokmak istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لا أرغب في جلب المتاعب لزملاء المهنة الإيرانيين |