"metal bir" - Traduction Turc en Arabe

    • معدنى
        
    • معدني
        
    • معدنياً
        
    • معدنية صغيرة
        
    • معدنية في
        
    • معدنيّة
        
    • مصنوعة من الحديد
        
    • حديدي
        
    Bölgenin dışında doğuya doğru ilerleyen bir şey tespit ettik. Metal bir şey. Open Subtitles لقد التقطنا شيئا النطاق 12 يتحرك شرقا ، أنه معدنى
    Sonra şimşek çaktı ve ardından Metal bir nokta bulutların arasından ortaya çıktı. Open Subtitles وبعد ذلك سمعنا صوت رعد مرعب . وطرف معدنى مدبب ظهر من وسط النجوم
    düşük teknoloji çünkü aslında bir domuzun kalp kapakçığı ama yüksek teknoloji ürünü bir parçaya oturtulmuş Metal bir kabuk TED ان التقنية المنخفضة انه مجرد صمام قلب من الخنزير .. ولكنه محاط بتقنية عالية وهي عبارة عن تغليف معدني متشابك
    Arka kapıyı kırdık ama Metal bir kapı daha vardı. Open Subtitles أسقطنا الباب الخلفي ولكن وجدنا باباً معدنياً.
    Yakma işlemi için 1485 dolar alıyorlar ve külleri fındık ezmesi kavanozu büyüklüğünde Metal bir kapta geri yolluyorlar. Open Subtitles سوف يتقاضون 1485 $ لحرق الجثة و يسلمون البقايا في حاوية معدنية صغيرة بحجم وعاء زبدة الفستق
    Metal bir tepsiyle kafeteryada bir başka mahkuma vurdun mu, vurmadın mı? Open Subtitles هل قمت بضرب سجين آخر أم لا مستخدمًا علبة معدنية في الكافتيريا؟
    O kadar zor olmadı. Kocaman Metal bir kaplumbağaya benziyorsun. Open Subtitles لم يكن هذا صعباً، يا رجل، أنت تبدو كسلحفاة معدنيّة كبيرة.
    Metal bir kutunun içinde ateş etmekten daha mantıklı değil mi? Open Subtitles هذا أكثر منطقية من إطلاق النار داخل صندوق حديدي, أليس كذلك؟
    Bana çubuk gibi Metal bir şey verin-- büyük bir şey. Open Subtitles اعطينى بار حديد او اى شىء معدنى شىء كبير
    O, dışarıda bir yerde, kendi küresel imparatorluğunu inşa ediyor, ...bense Metal bir raf yapıyorum çamaşır yıkamaktan kaçmak için. Open Subtitles إنه هناك يبنى إمبراطوريته العالمية وأنا هنا أبنى رف معدنى لأتجنب غسيل الملابس
    Kafasında Pasifik'ten kalan Metal bir kaplama var. Open Subtitles بداخل رأسه طبق معدنى من المحيط الهادئ
    O modellerde şoför koltuğunun altına Metal bir plaka koyulurdu. Open Subtitles أنه يوجد لوح معدني تحت مقعد السائق في هذا الموديل
    Ağzınıza koyduğunuz küçük Metal bir şeydir ve tıngırtı sesi çıkarır. Open Subtitles إنها شيء معدني صغير تضعه في فمك وتصدر ذبذبات، موسيقي جداً
    Yatak odası dolabında, yere sabitlenmiş Metal bir kutu vardı. Open Subtitles كان هناك صندوق معدني موصد بالارض في خزانة غرفة نومه
    Sakın Metal bir eşyayla karşılaştırmayın yoksa hayvan yanar. Open Subtitles لا تدخلوا أبداً غرضاً معدنياً وإلا ستجعلونه يبدو كشجرة العيد
    Son günümde, Metal bir üniforma giyip şehirde gezip, Robocop gibi suçluları öldürmek ben. Open Subtitles في يومي الأخير، سأرتدي زياً معدنياً حول المدينة لأقتل المجرمين كشرطيّ آليّ
    - Küre şeklinde Metal bir top. Open Subtitles إنها كريّة معدنية صغيرة
    Babama kışın dilini Metal bir direğe değdirirsen yapışır mı diye sordum ve bana tıpkı sana söylediğim gibi yapışacağını söyledi. Open Subtitles بأقطاب معدنية في الشتاء فقال إنه سيتجمد ويلتصق بالعامود كما أخبرتك
    Kurbanın 18 cm'lik Metal bir cisimle bıçaklandığını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد أنّ الضحيّة طعن بأداة معدنيّة لا يقلّ قياسها عن سبع بوصات.
    Biliyorum, çünkü kaldırdığında... altında sadece kocaman, Metal bir kafes var. Open Subtitles تمـامـا ، لأنـه حين ترفع الفستـان لا شيء سـوى قفص حديدي بالداخـل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus