| Kaç kişi bir meteor yağmuru sırasında Dünya'ya düşüp gözünden alev çıkarır? | Open Subtitles | كم عدد من جاءوا للأرض مع سيل النيازك ويطلقوا النار من أعينهم |
| meteor yağmuru sırasında Dünya'ya geldiğini söyledi. Dahası da var. | Open Subtitles | لكنه قال أنه جاء للأرض أثناء سيل النيازك وهناك المزيد |
| Sanırım meteor yağmuru kemiklerine bir şey yapmış. | Open Subtitles | أعتقد أن سقوط النيازك عمل شيئاً ما لعظامها |
| Eğer meteor yağmuru olmamış olsaydı Yaşam herkes için çok daha güzel olurdu. | Open Subtitles | ستكون الحياة أفضل للجميع إذا لم يحدث سقوط النيازك |
| Temelde, meteor yağmuru bedenimi etkiledi ve kendimi ışınlamamı sağladı. | Open Subtitles | أساسياً سقوط النيزك أثر على جسدي و ذلك سمح لي بأن أنقل نفسي |
| meteor yağmuru sana da etki etmiş olmalı. | Open Subtitles | مؤكد أن وابل النيازك أثر بك أنت أيضاً |
| meteor yağmuru burada olmamın nedeni. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب تساقط صخور النيزك |
| meteor yağmuru yok ama... | Open Subtitles | ..انه ليس تساقط نيزك , ولكن |
| Clark, bir sürü astronom meteor yağmuru hakkında yazılar yazdı. | Open Subtitles | كلارك العديد من علماء الفلك كتبوا عن سيل النيازك |
| İlk meteor yağmuru benim için büyük zarara yol açtı. | Open Subtitles | سيل النيازك الأول سبب لي أضرار لا يمكن علاجها |
| Son meteor yağmuru insanları etkilemek için bir öncekinin 10 katı kadar taş bıraktı. | Open Subtitles | ترك سيل النيازك الأخير عدداً أكثر بعشر مرات من الصخور ليصيب الناس بالوباء... عن المرة السابقة... |
| meteor yağmuru ve onun yaydığı bir hikayeyi araştırıyorum. | Open Subtitles | أنا أعد بحث عن سقوط النيازك و الظواهر الغربيه التي نتجت عنه |
| Sence yazı işleri müdürü meteor yağmuru ile ilgili bir şeyler biliyor mudur? | Open Subtitles | أتعتقد بأن المحرر يعلم شيئاً عن سقوط النيازك |
| Şu rezil televizyon muhabiri bugün Talon'a geldi ve benimle meteor yağmuru ile ilgili röportaj yapmak istedi. | Open Subtitles | ذلك الصحفي أتى اليوم لتالون و يريد عمل مقابلة معي عن سقوط النيازك |
| meteor yağmuru bitti. Geçti artık. | Open Subtitles | سقوط النيزك قد توقف, لقد انتهى. |
| -Annenle araba sürüyordun meteor yağmuru olduğu gün. | Open Subtitles | -لقد كنتِ تقودين مع والدتك ... في يوم سقوط النيزك... |
| meteor yağmuru. | Open Subtitles | يوم وابل النيازك |
| meteor yağmuru başlamadan gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من (سمولفيل) قبل أن يصطدم وابل النيازك |
| meteor yağmuru... | Open Subtitles | تساقط صخور النيزك |
| Benim kapamam lazım. meteor yağmuru başlamış da. | Open Subtitles | يجب أن أذهب، هناك حزام نيزكي |
| meteor yağmuru bir örtbastı. Ve bu durumda oldukça zayıf bir hikayeydi. | Open Subtitles | هذا الدش النيزكي كان قصة للتغطية ومن المدهش مدى وهن هذا |
| Hayır, meteor yağmuru benim fikrimdi, gerisi onun. | Open Subtitles | كلاّ، مشاهدة تساقط الشُهب كانت فكرتي، أمّا البقيّة فتلك فكرتها |