Meydan'da tek bir bira şişesi bile yoktu, bu bir gerçek. | Open Subtitles | لم يكن هناك زجاجة بيرة واحدة في الميدان حتى، هذه حقيقة |
Meydan'da toplandık politikacılarımızdan AB anlaşmasını imzalamalarını talep ediyoruz! | Open Subtitles | تجمّعنا في الميدان لنطالب سياسيّونا بالتوقيع على الاتفاقية مع الإتحاد الأوروبي |
Meydan'da kendiliğinden örgütlenme çok iyiydi. | Open Subtitles | الأمر الجيّد في الميدان كان التنظيم الذاتي |
Herkes bizi duyana dek Meydan'da kalmak bir anda ortaya çıkan bir fikirdi. | Open Subtitles | كانت فكرةً عفويّة؛ فكرة البقاء في الميدان حتى يسمعك الجميع |
Her hafta sonu veche vardı, yani millet Meydan'da toplanıyordu. | Open Subtitles | في نهاية كل اسبوع قمنا بعمل اجتماع مع الناس في الميدان |
Meydan'da öldürdükleri herkes gibi bir din adamını da kolayca öldürebilirler. | Open Subtitles | بإمكانهم قتل رجل مقدّس هكذا بكل سهولة كما قتلوا كلّ شخص آخر في الميدان |
Öğrencilerin burada, Meydan'da kaldıklarını gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ كيف بقيَ الطلّابُ هنا في الميدان |
Zoran Moskova'da görevliydi ve onu Kızıl Meydan'da tutukladılar. | Open Subtitles | وأن (زوران) ، كان في مهمة عمل في "موسكو" ، وقبضوا عليه في "الميدان الأحمر" |
Ama burada, Meydan'da kalıyorum. | Open Subtitles | لكنّني باقٍ هنا في الميدان |