Bence büyük bir şirketin göstergesi meydan okumaya karşı açık olmak ve iyi bir yönetim kurulunun göstergesi ise yapıcı olarak meydan okumak. | TED | اعتقد أن المؤشر لقوة الشركة هو أن تفتح المجال للتحديات، والمؤشر على المجلس الإداري الجيد هو التحدي البناء. |
Bu sefer bir adam bu meydan okumaya karşı ayakta durdu. | Open Subtitles | رجل واحد واجه هذا التحدي مصيره أصبح مصدر إلهام لأمة علي مدار عقود |
Dosyana bakarak, meydan okumaya uygun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إستناداً لسجلاتك، فأنا أعلم أنكِ تستطيعين مواجهة التحدي. |
Ayrıca bir daha arkadaşlarına meydan okumaya kalkarsan dolabımı bu işten uzak tut. | Open Subtitles | والمرة القادمة التي تريدين تحدي أصدقائك لفعل أشياء غبية أبقي خزانتي خارج الأمر |
Bu toplumun kurallarına meydan okumaya cüret ettiğim için bir cezaydı. | TED | كان ذلك عقابا للمقدرة على تحدي قوانين المجتمع. |
Benim için gittikçe bir meydan okumaya dönüşüyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر أصبح تحدياً بالنسبة لى |
Muhtemelen. Bir meydan okumaya cevap verilmesi gerekir. | Open Subtitles | حسناً ، هذا أغلب الظن لابد من الرد على التحدي |
Ya meydan okumaya ya da tepkilerine son vermelisin. | Open Subtitles | عليكِ أن تتخلص من إما التحدي أو ردة الفعل |
Ve, Parmar, Anandraj ve Lakha'nın yüzünden meydan okumaya cesaret edecektir. | Open Subtitles | بامار يجرؤ على التحدي.. فقط بسبب أناندراج و لاكا. |
Ve sadece mucitlere değil, her kesimden insanlara ihtiyacımız var, politikacıların ve hükumet yetkililerinin bu meydan okumaya nasıl karşılık verecekleri üzerinde düşünmeleri gerekli. | TED | ونحتاج اناسا من مختلف مناحي الحياة ليس فقط المخترعين,نحتاج صناع القرار ومسئولي الحكومة ان يفكرو ايضا كيف يمكنهم الاستجابة لهذا التحدي. |
Ve bu yapıldıktan 40 yıl kadar sonra biz bir grup olarak bir araya gelip yıllardır insanlara ilham veren uçabilme konusuna meydan okumaya ve bunu da kendi değişik yöntemlerimizle yapmaya karar verdik. | TED | وبعد ذلك حوالي 40 عاما تم تكوين مجموعة صغيرة منا اجتمعوا لكي نجرب، ونشارك في التحدي الكامل للطيران الذي ألهم الناس لسنوات، ونحققه بطريقة مختلفة نوعا ما. |
Ve bu meydan okumaya karşı bir planımız var.... | Open Subtitles | وخطة للتحركات لمواجهة ذلك التحدي |
Onun hakkı var. Bir meydan okumaya cevap verilmelidir. | Open Subtitles | إنه له الحق لابد من حسم التحدي |
- hristiyanlık kurucularının saldırdığı bir seviye- ...burada; 'şeylerin dokunaklılığı'na karşı bir meydan okumaya dönüşüyor;... | Open Subtitles | في مواجهة هجوم رجال الكنيسة 'هنا يكون تحدي الحيوانات لـ 'إثارة الأشياء |
Yine de Rinda-man'e meydan okumaya devam ediyor. | Open Subtitles | وعلى نقيض ذلك ، فإنه سوف يبقى في تحدي دائم مع ريندامان |
Ama şimdi bilim adamları ölümün son olmasına meydan okumaya başladı. | Open Subtitles | لكن العُلماء يُحاولون الآن تحدي نهائية الموت |
Kimse onun adına hükmetmemde bana meydan okumaya cüret edemez. | Open Subtitles | لا أحد سيجرؤ على تحدي حقي بأن أحكم بإسمه. |
Hammond Aston'un rengine laf etmeyi bitirdikten sonra... performansına meydan okumaya başladı. | Open Subtitles | مرة واحدة هاموند قد انتهى تسفيه لون استون، بدأ تحدي أدائها. |
Siz veya arkadaşınız engelli ve kendinize meydan okumaya ve özgüveninizi arttırmaya hevesliyseniz, hemen kaydolun. | Open Subtitles | إذا كنت أو/و صديقك معاقين وتريد تحدي نفسك , سجّل الآن |
Zihinsel bir meydan okumaya. | Open Subtitles | أعني تحدياً عقلياً |
Her şey, kendime biraz meydan okumaya karar vermemle başladı. | Open Subtitles | كل شيء بدأ عندما أردت أن أتحدى نفسي بتحدي صغير |
Dişi ayrılıyor ve yuvası olmayan erkeklerden biri meydan okumaya karar veriyor. | Open Subtitles | ترحلالأنثى، وأحد الذكور المشرّدين يقرّر التحدّي. |