Müvekkillerim sadece bir mezarlıktan geçiyorlardı, bunda da hiçbir suç yok! | Open Subtitles | عملائي كانوا يسيرون خلال المقبرة ، ليس هناك جريمة في ذلك |
Bayım, dışarısı mezarlıktan çıkan insanlarla dolu. | Open Subtitles | تلك المقبرة هناك ممتلأه بناس يخرجون من الأرض ؟ |
Arta kalanları mezarlıktan 8 kilometre uzağa... - ...onca yer varken, neden okula atarsın? | Open Subtitles | لماذ يتخلص من البقايا على بعد خمسة أميال من المقبرة ، فى المدرسة ؟ |
mezarlıktan hoşlanıyorsun, çünkü uykusuzluk çekiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحبين المقابر لأنه لا يمكنِك النوم ليلاً. |
Tepenin altındaki otlu, taşlı, likenli açık ova... bir mezarlıktan bile daha tenhaydı. | Open Subtitles | أدنى التل كان هناك سهل عاري أعشاب و صخور هذا الوادي كان أكثر بؤساً من مقبرة |
mezarlıktan sonra burayı bulmanıza sevindim. | Open Subtitles | مسرور أنكم جميعا قد وجدتم طريقكم من المقبرة |
Beyaz genç çocuk mezarlıktan, onunla birlikte olan. | Open Subtitles | إنه الشاب الفاتح البشرة الذي كان برفقته في المقبرة |
Bilgisi ve şifresi olan herkes siber mezarlıktan onları uyandırabilir. | Open Subtitles | يكفي شخص بالصلاحيات المناسبة و كلمة السر و يمكنه أن يحيهم مرة اخرى من المقبرة الإلكترونية |
Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
Cadılar Bayramı'nda mezarlıktan geçen bir çocuk kadar korktum. | Open Subtitles | خِفتُ كطفل في ليلة عيد القدّيسين في المقبرة |
Maruz kaldığımız, mezarlıktan gelen mantar enfeksiyonu çok nadirmiş. | Open Subtitles | العدوى الفطرية التي تعرضنا لها من المقبرة |
Bu at mezarlıktan geliyor. Bu da hırsızın, bu evde yaşadığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | حصان المقبرة مما يعني ان السارقين بداخل المنزل |
Bu kasaba halkının o mezarlıktan haberi yok muydu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل ظننت ان اهل هذه القرية لا يعرفون بشأن المقبرة ؟ |
mezarlıktan. Beş bin dolardı. | Open Subtitles | من موقع المقبرة كان الأمر خمسة الف دولار |
mezarlıktan. Beş bin dolardı. | Open Subtitles | من موقع المقبرة كان الأمر خمسة الف دولار |
Nişancı ya mezarlıktan ayrılmadan önce temizledi ya da eldiven takmıştı. | Open Subtitles | أما القناص قد مسح بصماته قبل أن يغادر المقبرة أو كان يرتدي قفازات |
Diyorum ki, maske taktılarsa ve mezarlıktan çıkarken de çıkarmadılarsa... | Open Subtitles | و لقد كنت أفكر لو كانوا يرتدون أقنعة وخرجوا من المقبرة ..وهم مرتدين للأقنعة |
Bir alışveriş merkezinde mezarlıktan daha çok hayalet vardır | Open Subtitles | يوجد المزيد من الاشباح في مجمع التسوق أكثر مما يوجد في احدى المقابر |
Burada çoğu mezarlıktan daha çok ceset var. | Open Subtitles | ،هناك جثث كثيرة في هذا المستنقع أكثر مما يوجد في المقابر |
- O halde katil, bu kesikleri... ..açarken kullandığı maddeyi o mezarlıktan almış olabilir. | Open Subtitles | وبغض النظر عن لدينا القاتل تستخدم لنحت تلك التمزقات يمكن أن يكون من مقبرة في تلك الكنيسة. |
mezarlıktan çift kişilik yer ayırtmadan sana bir şey hatırlatayım. | Open Subtitles | قبل أن تحصلى على مقبرة مماثلة تماما لمقبرته |