"mezarların" - Traduction Turc en Arabe

• القبور
• قبورهم

- Günaydın. Buradaki mezarların çoğunun üstüne ağaç dikmiş olduğunuzu görüyorum.
أرى بأنك تزرع الأشجار على أغلب القبور هنا

En iyisi gidip mezarların üstünü açalım.
من الأفضل أن نذهب ونزيل الغطاء عن القبور

Böyle mezarların arasında konuşmak biraz ayıp oluyor ama. Sizden Underhay'i bulmanızı istedik ve onu da buldunuz.
نحن هنا بين القبور,ولا نعلم الى اين نذهب من هنا

Ölmüşler ama yaşamak istiyorsan, mezarların üzerinde yürümelisin.
أنهم ميتين وإذا أردت أن تعيش طويلاً فيجب عليك أن تسير من فوق القبور

Polonya merkezinden getirilen sembolik bir avuç toprak mezarların üzerine savruluyor.
# وقام برش بعض الغبار المبارك # # على قبورهم #

Fırtına mezarların üstünü örttü. Hepsi gömüldü.
العاصفة غطت القبور انهم مدفنون الآن كلهم

mezarların pişmanlık göstermediğini biliyoruz.
ونحن نعلم أن هذه القبور ليست علامة على الندم

Adli tıp bazı mezarların 10 yıllık olabileceğini düşünüyor.
الخبراء الجنائيين يعتقدون ان بعض تلك القبور يعود لأكثر من 10 اعوام

mezarların arasına saklanıp, içlerinde yatanlara imrenecek duruma gelmişken evladım buldu beni.
و قد اختبئت من بين القبور التي ..كنت احسد الموتى لوجودهم في و فتاي قد وجدني

Veba yüzünden bu mezarların burada olmadığına dair bir hissim var.
لدي شعور بان القبور ليست هنا بسبب الطاعون.

mezarların varlığını yeterli kanıt kabul etmiyoruz ve yer araştırması öneriyoruz.
وسنحاول تحديد ما المشكلة بتلك الصور. نتفق معكم على أن وجود القبور... غير حاسم...

Şimdi, bu mezarların yanında bu saçma korkunç canavar oyunlarını bırakın.
الآن ، أنسوا كل شيء عن هذا الوحش المخيف التافه... وألعب بهياكلك بين القبور.

Bu bilinmeyen mezarların kaçını kazdıracaksınız?
كم من هذه القبور المجهولة سوف تنبشين؟

Hapishanelerde aradım, şimdi de mezarların arasında arıyorum.
اني دورت بالسجن وهسة ادور بين القبور

Biliyor musun, mezarların insanlar üzerinde komik bir etkisi var.
تعرف أن القبور لها تأثير غريب على الناس

Bu mezarların arasında seninkini saymamak bizim hatamızdı.
أخطأنا عندما لم نقم بإظافتك لتلك القبور

mezarların üzerine bırakılan çiçeklerden pişirdim.
طهوته من ازهار تركت على القبور

O an mezarların ne için olduğunu düşündüm.
كنت أفكر لمن كانت تلك القبور

mezarların kokusu yüzünden böyleler.
انها فقط رائحة القبور

Güzel mezarların hepsini kapmışlar.
كل القبور الجيدة مشغولة

Ağaçları mezarların tam üstüne dikmişler.
قاموا بزرع شجر فوق قبورهم تماماً.