Ailesi burayı satın aldı. Bu hastane, her şey milyonlar değerinde. | Open Subtitles | عائلتها تملك هذا المشفى, الذي يساوي الملايين. |
Burada gerçek madenin milyonlar değerinde olduğu yazıyor. | Open Subtitles | يقول هنا أن المنجم الأصلي يساوي الملايين. |
Ve bugün, o öldükten sonra tahtı milyonlar değerinde. | Open Subtitles | واليوم ، وبعد أن مات عرش يساوي الملايين |
Bu yer milyonlar değerinde olmalı. Neden terkedilmiş ki? | Open Subtitles | لا بد أن هذا المكان يساوي ملايين لم تركوه ورحلوا؟ |
O borç bugün milyonlar değerinde. | Open Subtitles | ذلك القرض يساوي ملايين هذه الأيام |
Bu milyonlar değerinde. Genel sigortada güvenlik de yok. | Open Subtitles | هذه علامة تساوي ملايين لا يوجد حراسة على تامين الشركات |
- Vay be, öyle bir şey milyonlar değerinde olmalı, değil mi? | Open Subtitles | شيئ كهذا يساوي الملايين ربما |
İlk önce Jake'in milyonlar değerinde olduğunu şimdi de o e-postaları benim gönderdiğimi söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أولاً تخبرني أن (جيك) يساوي الملايين والآن تخبرني أنني من يرسل تلك الإيميلات؟ |
Öyle bir şey milyonlar değerinde olmalı, ha? | Open Subtitles | شيئ كهذا يساوي الملايين ربما |
Altı depo ve milyonlar değerinde çalınmış yüksek teknoloji. | Open Subtitles | ستة مخازن، سرقت إلكترونيات تقنية تساوي ملايين. |